MUVAZİ ile Oluşan Kelimeler (MUVAZİ Kelime Türetme)



MUVAZİ harflerinden oluşan 25 kelime bulunuyor. MUVAZİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Muvazi kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

MUVAZİ17

4 Harfli Kelimeler

UZVİ14, İVAZ13, VAİZ13, MAVİ11, UZAM9, AZİM8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MAZİ8

3 Harfli Kelimeler

VAZ12, MUZ8, ZUM8, ZAM7, İMA4, MAİ4

2 Harfli Kelimeler

AV8, UZ6, AZ5, İZ5, AM3, İM3, Mİ3, MA3


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

İM


[isim]
  • İşaret

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi


Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)


[isim]
  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek


MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)


[isim] [eskimiş]
  • Mavi

AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


UZ


[sıfat]
  • İyi, güzel

Birleşik Kelimeler: eli uz

[zarf]
  • Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim


ZAM (Kelime Kökeni: Arapça żamm)


[isim]
  • Bir şeyin fiyatını artırma, bindirim

    Hayat pahalılığı arttıkça işçi gündeliklerine yeni zam istekleri gelecek. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zam gelmek
  • zam görmek
  • zam yapmak

Birleşik Kelimeler: zammetmek, zam paketi, fiilî hizmet zammı, itibari hizmet zammı


AZİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿazm)


[isim]
  • Bir işteki engelleri yenme kararlılığı

    Bu engin ruh, bu tükenmez azim, Türk milletinin varlık sebebidir. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: azmetmek, azmettirmek


İMZA (Kelime Kökeni: Arapça imżāʾ)


[isim]
  • Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret

    Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Herhangi bir alanda ün yapmış kimse

    Dergi en ünlü imzalara yer veriyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imza (veya imzasını) atmak
  • imza etmek
  • imza toplamak
  • imza vermek
  • imzayı basmak (veya çakmak)

Birleşik Kelimeler: imza beyti, imza çizelgesi, imza günü, imza kâğıdı, imza sahibi, imza sirküleri, imza töreni, açık imza, elektronik imza, ıslak imza, tatbik imzası


İZAM (Kelime Kökeni: Arapça iʿzām)


[isim] [eskimiş]
  • Bir kimseyi gönderme, yollama
[isim] [eskimiş]
  • Olduğundan büyük gösterme, büyütme, abartma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izam etmek


MİZA (Kelime Kökeni: İtalyanca misa)


[isim]
  • Kumarda ortaya sürülen para

MAZİ (Kelime Kökeni: Arapça māżī)


[isim]
  • Geçmiş

    Mazinin mefahirini yaşatmak, bir millete yapılacak en büyük hizmet. - Cemil Meriç

[eskimiş] [dil bilgisi]
  • Geçmiş zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maziye karışmak

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


MUZ (Kelime Kökeni: Arapça mūz)


[isim] [bitki bilimi]
  • Muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, bir çenekli, çok yıllık bir bitki (Musa sapientum)