MUVAKKİTHANE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



MUVAKKİTHANE harflerini içeren 6 harfli 47 kelime bulunuyor. 6 harfli MUVAKKİTHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AVUNMA14, AVUTMA14, MEVKUT14, MUAVİN14, AVUKAT13, MANEVİ13, NEVMİT13, TAKVİM13, VATMAN13, ATAVİK12, KAVAİT12, MAHKUK12, NAKAVT12, TEKVİN12, VAKETA12, VATANİ12, HİKMET11, HEMATİ11, HATİME11, MİHNET11, MİHENK11, TAHMİN11, TAHKİM11, İHANET10, TAHKİK10, MUTENA8, UTANMA8, ANEMİK7, AKAMET7, ETAMİN7, İKAMET7, KANMAK7, KAKNEM7, KEMANİ7, KATMAK7, KATMAN7, MAKİNE7, MANİKA7, MAKİNA7, MANİTA7, MATİNE7, TAKMAK7, TEKMAN7, TEMKİN7, ANTİKA6, KAİNAT6, TEKNİK6


ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)


[sıfat]
  • Tarihsel bir döneme ait olan

    Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[tarih]
  • Antik
[isim]
  • Eski çağlardan kalma eser
[isim]
  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi
[mecaz]
  • Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka

    Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antikasını bilmek


KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)


[isim] [gök bilimi]
  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zamir] [mecaz]
  • Herkes

TEKNİK (Kelime Kökeni: Fransızca technique)


[isim]
  • Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi

    Eserin tekniği, sanatını hakkıyla bilen bir şair tarafından yazıldığını belirtmektedir. - Asaf Halet Çelebi

[sıfat]
  • Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin

    Bürokratlaşma bir baskı olayından çok teknik bir olaydır onlara göre. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: teknik adam, teknik direktör, teknik eğitim, teknik lise, teknik okul, teknik öğretim, teknik şartname, teknik üniversite, sinema tekniği, top tekniği


ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)


[sıfat] [tıp]
  • Kansız

    Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner


AKAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāmet)


[isim] [eskimiş]
  • Kısırlık, verimsizlik
[mecaz]
  • Başarısızlık, sonuçsuzluk

    Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akamete uğramak


ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)


[isim]
  • Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü

İKAMET (Kelime Kökeni: Arapça iḳāmet)


[isim]
  • Bir yerde oturma, eğleşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikamete memur edilmek
  • ikamet etmek


KANMAK


[-e]
  • Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak

KAKNEM


[sıfat]
  • Çirkin, huysuz

    Kız ne kadar kaknem veya malın gözü olursa olsun ... - Tarık Buğra


KEMANİ (Kelime Kökeni: Farsça kemān + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Alaturka müzikte keman çalan kimse

KATMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak

    Sirkeye su katmak.

[halk ağzında]
  • Döllenmeyi sağlamak için erkek hayvanı dişinin yanına salmak

KATMAN


[isim]
  • Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
[jeoloji]
  • Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
[toplum bilimi]
  • Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka

Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman


MAKİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)


[isim] [teknik]
  • Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü

    Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Araba, otomobil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makine çekmek
  • makine gibi
  • makine gibi adam
  • makineyi bozmak

Birleşik Kelimeler: makine dolabı, makine gücü, makine odası, makine parkı, makine yağı, buharlı makine, adres makinesi, alev makinesi, balya makinesi, buhar makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, çay makinesi, çekiç makinesi, çıpır makinesi, çoğaltma makinesi, daktilo makinesi, dikiş makinesi, diyaliz makinesi, fotoğraf makinesi, hava boşaltma makinesi, hesap makinesi, indükleme makinesi, kahve makinesi, kalandır makinesi, kambura makinesi, kaynak makinesi, kuluçka makinesi, kurutma makinesi, külhan makinesi, nakış makinesi, pastav makinesi, püskürtme makinesi, reşme makinesi, sağım makinesi, sıra makinesi, silme makinesi, silindir makinesi, sürfile makinesi, teksir makinesi, tınaz makinesi, tıraş makinesi, tost makinesi, ücretlendirme makinesi, ütü makinesi, yalan makinesi, yaprak makinesi, yayık makinesi, yazı makinesi, zikzak makinesi


MANİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca manica)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde, ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca

MAKİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)


[isim]
  • 343 makine