MURAKIPLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



MURAKIPLIK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli MURAKIPLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "murakıplık ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Murakıplık olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KIRPIK12, KIRPMA12, KAPILI12, KIPMAK12, KAPLIK11, PIRLAK11, PAKLIK11, ILIMAK9, KUMALI9, KIRKIM9, ARILIK8, IRAKLI8, KIRMAK8, KURALI8, KURMAK8, KIRLIK8, KUMRAL8, KIRKMA8, KARMIK8, KARILI8, KILMAK8, KIRKLI8, KARLUK7, KARLIK7


KARLUK


[isim] [tarih]
  • Eski Türk boylarından biri

KARLIK


[isim]
  • Kar kuyusu

ARILIK


[isim]
  • Temizlik, saffet, sililik
[isim]
  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık

IRAKLI


[isim]
  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

KIRMAK


[-i]
  • Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak

    Taşları kırmak. Bardağı kırmak.

[nesnesiz]
  • Belirli bir biçimde katlamak

    Forma kırmak.

[-e]
  • Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek

    Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek

[mecaz]
  • Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek

    Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan

[mecaz]
  • Yok etmek

    Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]
  • Gücünü, etkisini azaltmak

    Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek

[argo]
  • Kaçmak, uzaklaşmak
[nesnesiz] [ticaret]
  • Değerinden düşük fiyata almak

    Bono kırmak. Çek kırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
  • kırıp dökmek
  • kırıp geçirmek
  • kırıp sarmak

Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran


KURALI


[sıfat] [askerlik]
  • Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)

    Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın


KURMAK


[-i]
  • Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek

    Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. - Falih Rıfkı Atay

[ticaret]
  • Ortaklık sağlamak
[mecaz]
  • Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek

KIRLIK


[isim]
  • Kır olan yer, şehir dışında açıklık yer

    Etrafı kırlık, mezarlık, uzun bir yoldan gidiyorduk. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KIRKMA


[isim]
  • Kırkmak işi

KARMIK


[isim] [halk ağzında]
  • Çay ağzında yapılan balıkçı büğeti

KARILI


[sıfat]
  • Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı


KILMAK


[yardımcı fiil]
  • Etmek, yapmak

KIRKLI


[sıfat]
  • Kırk parçadan oluşmuş

ILIMAK


[nesnesiz]
  • Ilınmak