MUKAVEMETSİZLİK ile Oluşan Kelimeler (MUKAVEMETSİZLİK Kelime Türetme)



MUKAVEMETSİZLİK harflerinden oluşan 944 kelime bulunuyor. MUKAVEMETSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mukavemetsizlik kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MUKAVEMETSİZLİK28

12 Harfli Kelimeler

MUKAVEMETSİZ25

11 Harfli Kelimeler

MUKAVELESİZ23, MUKAVEMETLİ20

10 Harfli Kelimeler

ZEVKİSELİM21, METELİKSİZ15, ESKİTİLMEK12

9 Harfli Kelimeler

MUKAVEMET18, MUSEVİLİK18, MEVSİMLİK18, KAVLETMEK16, ZULMETMEK15, KELİMESİZ14, EKLEKTİZM13, KALİTESİZ13, ESKİTİLME11, EKSİLTMEK11, İKİLETMEK10

8 Harfli Kelimeler

AKTİVİZM18, EVSİZLİK18, VAKİTSİZ18, VAZETMEK18, KESİMEVİ16, MUKAVELE16, MUVAKKİT16, SEVİLMEK16, KASVETLİ15, KAVLETME15, SEMİTİZM14, ZULMETME14, AZMETMEK13, EKLEMSİZ13, EKMEKSİZ13, İSTİLZAM13, KEMALİZM13, KEMİKSİZ13, MUTEZİLE13, SEZİLMEK13
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

MEVZUAT18, ALEVSİZ17, EZİMEVİ17, VAZETME17, MUKAVİM16, MAVİMSİ16, VAİZLİK16, ZEKAVET16, İMAMEVİ15, MEVKUTE15, SEVİMLİ15, SEVİLME15, KAVİSLİ14, MAVİLİK14, VİTESLİ14, VASİLİK14, MEMESİZ13, TEVAKKİ13, VAKİTLİ13, VEKALET13
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

MUVAZİ17, MEVZİİ16, MEVİZE16, SAZEVİ16, TEVAZU16, KAZEVİ15, MEVSUK15, MEVSİM15, MUSEVİ15, VİZİTE15, ZEVKLİ15, ZEVALİ15, MİSVAK14, MEVLUT14, MEVKUT14, SKAVUT14, SEVMEK14, SEMAVİ14, VUSLAT14, İSTİVA13
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

MEVZU16, EVSİZ15, KAVUZ15, MEVZİ15, AVİZE14, EVAZE14, TEVZİ14, TAVİZ14, VALİZ14, ZEVAT14, ZEVAL14, ZELVE14, MEVUT13, SİMAV13, SUVAT13, SEVME13, SEVİM13, TAVUS13, VAKUM13, EVSEL12
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

UZVİ14, İVAZ13, VİZE13, VAİZ13, ZEVK13, SUVA12, AVLU11, İVME11, MEVT11, MAVİ11, SLAV11, SEVİ11, SEVK11, ULVİ11, VAKS11, VALS11, VASİ11, ALEV10, EVLİ10, EVLA10
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

VAZ12, SAV10, KAV9, LAV9, TAV9, VAT9, MUZ8, ZUM8, KUZ7, SİZ7, SAZ7, TUZ7, ZEM7, ZAM7, EZA6, KAZ6, KEZ6, LAZ6, MUM6, TİZ6
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

AV8, EV8, VE8, UZ6, AZ5, İZ5, ZE5, SU4, US4, AS3, AM3, EM3, ES3, İM3, İS3, ME3, Mİ3, MA3, SE3, Sİ3
Tümünü Gör


AS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım
[isim]
  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]
  • Arsenik elementinin simgesi

AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

EM


[isim] [halk ağzında]
  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak


ES


[isim] [müzik]
  • Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı

    Dörtlük es. Sekizlik es.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • es geçmek

[kimya]
  • Aynştaynyum elementinin simgesi

İM


[isim]
  • İşaret

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi


İS


[isim]
  • Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke

    Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]
  • Sürme (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ise tutmak
  • isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar


ME


[isim]
  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca


Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

SE


[isim]
  • Üç

Birleşik Kelimeler: ciharıse

[kimya]
  • Selenyum elementinin simgesi

Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
[kimya]
  • Silisyum elementinin simgesi

SU


[isim]
  • Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab

Ata Sözleri ve Deyimler

  • su almak
  • su basmak
  • su çekmek
  • sudan çıkmış balığa dönmek
  • sudan geçirmek
  • suda pişmiş
  • su dökmek
  • su dökünmek
  • su etmek
  • su gelmek
  • su gibi
  • su gibi akmak
  • su gibi aziz ol!
  • su gibi bilmek (veya okumak)
  • su gibi ezberlemek
  • su gibi gitmek
  • su gibi olmak
  • su gibi terlemek
  • su görmemiş
  • su götürür yeri olmamak
  • su içinde
  • su içinde kalmak
  • su iktiza etmek
  • su kaçırmak
  • su kapmak
  • su katılmamış
  • su kesmek
  • su koyuvermek
  • su küçüğün, söz (veya sofra veya yemek) büyüğün
  • sular kararmak
  • sular seller gibi
  • su sabun görmemek
  • su uyur, düşman uyumaz
  • su vermek
  • suya düşmek
  • suya göstermek
  • suya götürüp susuz getirmek
  • su yapmak
  • suya sabuna dokunmamak
  • suya salmak
  • suyu baştan (veya başından) kesmek
  • suyu çıkmak
  • suyu getiren de bir, testiyi kıran da
  • suyu görünce teyemmüm bozulur
  • suyu ısınmak (veya kaynamak)
  • suyu kesilmiş değirmene dönmek
  • suyu mu çıktı?
  • suyuna gitmek
  • suyun akıntısına gitmek
  • suyuna tirit
  • suyun başı
  • suyunca gitmek
  • suyu nereden geliyor?
  • suyunu almak
  • suyunu çekmek
  • suyunun suyu
  • suyu seli kalmamak
  • su yürümek
  • su yüzü görmemiş
  • su yüzüne (veya üstüne) çıkmak
  • su yüzüne çıkmak

Birleşik Kelimeler: su akrebi, su altı, su askıları, su aygırı, su baldıranı, su bardağı, subasar, su basıncı, su baskını, su bidonu, su bilgisi, su bilimi, su biti, su bitkileri, su bombası, su borusu, su boyası, su böceği, su bölümü çizgisi, su böreği, su cenderesi, su çıkrığı, suçiçeği, su çulluğu, su damarı, su değirmeni, su deposu, su dolabı, su düzeyi, sugötürmez, su hattı, su ısıtıcısı, suibriği, su kabağı, su kabı, su kamışı, su karanfili, su kayağı, su kaybı, su kaydırağı, su keleri, su kemeri, su kesesi, su kesimi, su keteni, su kızağı, su kireci, su korkusu, su küre, su mantarları, su mercimeği, su mermeri, su muhallebisi, su nanesi, suoku, suölçer, su örümceği, su parkı, superisi, su piresi, su rezenesi, su saati, su samuru, susarımsağı, su sarnıcı, su sayacı, su seviyesi, su sığırı, su sineği, suşeridi, su tabakası, su tankeri, su tası, su taşkını, su tavuğu, su tedavisi, su terazisi, su teresi, su testisi, su topu, su tulumbası, su türbini, su ürünleri, su yatağı, su yelvesi, su yılanı, suyolu, su yolu, su yoncası, su yosunu, su yuvarı, sudan ucuz, acı su, ağır su, akarsu, aksu, atık su, bağlı su, basınçlı su, bengi su, iç su, kaba su, karasu, kara su, küllü su, oksijenli su, öz su, pis su, serbest su, sert su, tatlı su, tazyikli su, yumuşak su, havadan sudan, altın suyu, arpa suyu, bel suyu, besi suyu, bulaşık suyu, cam suyu, can suyu, çamaşır suyu, çiçek suyu, çilek suyu, deniz suyu, dirim suyu, domates suyu, dümen suyu, elma suyu, er suyu, et suyu, gül suyu, ham besi suyu, havuç suyu, ıslatma suyu, içme suyu, imamsuyu, katran suyu, kaya suyu, kaynak suyu, kenar suyu, kibrit suyu, kireç suyu, koruk suyu, kuyu suyu, limon suyu, maden suyu, memba suyu, meyve suyu, nane suyu, portakal suyu, saf su, safra suyu, şalgam suyu, tavuk suyu, turşu suyu, üzüm suyu, vişne suyu, yüzsuyu, zemzem suyu, kara suları, yer altı suları

[isim]
  • Sutaş

US


[isim]
  • Akıl

    Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usuna getirmek

Birleşik Kelimeler: us dışı, us pahası, usa vurma


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


ZE