MUKAVEMETSİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MUKAVEMETSİZ harflerini içeren 5 harfli 112 kelime bulunuyor. 5 harfli MUKAVEMETSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mukavemetsiz ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Mukavemetsiz olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

MEVZU16, EVSİZ15, KAVUZ15, MEVZİ15, AVİZE14, EVAZE14, TEVZİ14, TAVİZ14, ZEVAT14, MEVUT13, SİMAV13, SUVAT13, SEVME13, SEVİM13, TAVUS13, VAKUM13, İVMEK12, KİSVE12, KAVİM12, KAVİS12, KAVMİ12, KAVUT12, MEVTA12, MEVKİ12, TEVSİ12, TAVUK12, VİTES12, TEVKİ11, TEVEK11, TAVİK11, VAKİT11, SEMİZ10, SEZME10, ZAMME10, ESKİZ9, ETSİZ9, EKSİZ9, EZMEK9, EMZİK9, MESMU9, MEZAT9, MASUM9, MATİZ9, SEKİZ9, TUZAK9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, KUSMA8, KAMUS8, MESUT8, MUSKA8, MUKİM8, MAMUT8, MAKUS8, SUMAK8, SAMUT8, TEZEK8, UMMAK8, ZEKAT8, ESMEK7, ESAME7, EMMEK7, İMSAK7, İSMET7, İTMAM7, İSTEM7, İMAME7, KİMSE7, KUTSİ7, KASEM7, KESME7, KESİM7, KETUM7, MİSAK7, MESAİ7, METİS7, MUTKİ7, MAKTU7, MAKSİ7, MEMAT7, MATEM7, MASKE7, SİTEM7, SAKİM7, SEMAİ7, SEKME7, TAMİM7, TEMAS7, UTMAK7, ASTİK6, AKEMİ6, ETMEK6, EMTİA6, İTMEK6, İSTEK6, İKAME6, KAMET6, KASTİ6, KASET6, KAİME6, KESİT6, KESAT6, MAKET6, SAKİT6, SETİK6, SEKTE6, TAMİK6, TAKSİ6, TAKİM6, TEMEK6, TEKME6


ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)


[isim] [argo]
  • Pezevenk

AKEMİ


[isim]
  • İki elemanlı mermer yapıştırıcısı

ETMEK


[nesnesiz]
  • Bir işi yapmak

    Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. - Haldun Taner

[-i]
  • Bulmak, erişmek

    Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. - Refik Halit Karay

[-i] [-den]
  • Birini bir şeyden yoksun bırakmak
[-e]
  • Küçük veya büyük abdestini yapmak

    Çocuk altına etti.

[eskimiş]
  • Demek, söylemek

    Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle - Erzurumlu Emrah

Ata Sözleri ve Deyimler

  • edememek
  • eden bulur, inleyen ölür
  • etme (veya etme yahu)
  • etmediğini bırakmamak (veya komamak)
  • etme eyleme
  • ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
  • ettiğini bulmak (veya çekmek)
  • ettiğini yanına bırakmamak
  • ettiği yanına (kâr) kalmak
  • ettiğiyle kalmak


EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)


[isim] [eskimiş] [ticaret]
  • Mal

İTMEK


[-i]
  • Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar

[fizik]
  • Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.


İSTEK


[isim]
  • Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk

    Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. - Çetin Altan

[dil bilgisi]
  • İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi

    Göreyim, göresin, göre.

[ruh bilimi]
  • Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istek (veya isteğini) uyandırmak
  • istek duymak


İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)


[isim] [eskimiş]
  • Yerine koyma, yerine kullanma
[sıfat]
  • Yerine konulan, yerine geçen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikame etmek

Birleşik Kelimeler: ikame mal


KAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmet)


[isim] [eskimiş]
  • Boy, endam

    Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar. - Haldun Taner

[isim] [din bilgisi]
  • Farz olan namazdan önce okunan iç ezan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kamet getirmek
  • kameti artırmak


KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)


[sıfat]
  • Bilerek, isteyerek yapılan
[zarf]
  • Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek

KASET (Kelime Kökeni: Fransızca cassette)


[isim]
  • İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu

Birleşik Kelimeler: kasetçalar, manyetik kaset, videokaset


KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)


[isim] [eskimiş]
  • Buyruk, resmî kâğıt, ferman

    Mezat kaimesi.


KESİT


[isim]
  • Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey

    Ağacın kesiti.

[matematik]
  • Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta

    Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.

Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit


KESAT (Kelime Kökeni: Arapça kesād)


[isim]
  • Alışverişte durgunluk

    Bugünlerde alışveriş de kesat. - Nabizade Nâzım


MAKET (Kelime Kökeni: Fransızca maquette)


[isim]
  • Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki küçük örneği

    Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguldü. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: maket bıçağı


SAKİT (Kelime Kökeni: Arapça sākit)


[sıfat] [eskimiş]
  • Susmuş, sessiz

    Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakit kalmak