MUHASSENAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MUHASSENAT harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli MUHASSENAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ESSAH11, ESHAM11, HAMSE11, HAMUT11, HASUT11, HASSE11, HASSA11, MUHAT11, MAHUT11, MATUH11, SEMAH11, HANUT10, HATUN10, HASTA10, HASET10, HASAT10, MATAH10, SAHTE10, SAHNE10, SAHAN10, TAMAH10, SUSMA9, SUSAM9, TENHA9, MESUT8, MENUS8, MASUN8, MASNU8, NAMUS8, SUSTA8, SUNMA8, SAMUT8, SAMSA8, ESANS7, MANAS7, MASAT7, SUNTA7, SAMAN7, SANEM7, SANMA7, SEMAN7, SAUNA7, SATMA7, SEANS7, TUMAN7, TASMA7, TEMAS7, METAN6, MANAT6, SANAT6, SATEN6


METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)


[isim] [kimya]
  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

MANAT (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)


[isim]
  • Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

    Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları


SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)


[isim]
  • Atlas (I)
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış

ESANS (Kelime Kökeni: Fransızca essence)


[isim] [kimya]
  • Bitkilerden türlü yollarla çıkarılan veya kimyasal yöntemlerle yapılan, kokulu ve uçucu sıvı

    Buğday kokusu, ekmek kokusu gibi toprak kokusu da en nefis esanslardan daha asil bir mahiyet taşıyor. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Birleşik Kelimeler: limon esansı


MANAS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)

MASAT (Kelime Kökeni: Arapça mişḫaẕ)


[isim]
  • Bıçak bilemeye yarayan çelikten, çubuk biçiminde araç

    Kasap masadı. Aşçı masadı.


SUNTA (Kelime Kökeni: Arapça ṣunʿī + Farsça taḫte)


[isim]
  • Doğramacılıkta kereste olarak kullanılan, sıkıştırılmış talaş ve yongadan yapılan tahta

SAMAN


[isim]
  • Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saman altından su yürütmek
  • saman gibi

Birleşik Kelimeler: saman alevi, saman kâğıdı, samankapan, saman nezlesi, saman rengi, saman sarısı, Samanuğrusu, Samanyolu


SANEM (Kelime Kökeni: Arapça ṣanem)


[isim] [eskimiş]
  • Put (I)
[mecaz]
  • Çok güzel kadın

SANMA


[isim]
  • Sanmak işi, zannetme, zanneyleme

SEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cément)


[isim] [anatomi]
  • Diş köklerini kaplayan sert madde
[fizik]
  • Bir metalle temas durumunda ısıtılan ve yüksek sıcaklıkta ayrışarak taşıdığı elementlerden bir veya birçoğunu o metalin yüzeyine yayan madde

SAUNA (Kelime Kökeni: Fransızca sauna)


[isim]
  • Kuru buhar banyosu

SATMA


[isim]
  • Satmak işi

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı


SEANS (Kelime Kökeni: Fransızca séance)


[isim]
  • Bir işin yapılmasına ayrılan çalışma süresi, oturum

    Bütün bunlar görünürde pazarlama taktiği ama aslında bir acındırma, kandırma seansı idi. - Üstün Dökmen

[tıp]
  • Bazı tedavi yöntemlerinin uygulanması için ayrılan süre

    Bir yıl boyunca psikiyatri seanslarının parasını ödeyecek. - Ayşe Kulin

[sinema] [tiyatro]
  • Gösterim

    Bu şipşirin sinemanın perşembe gündüz seanslarını severim. - Nazım Hikmet