MUHARRİŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MUHARRİŞ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli MUHARRİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HURİ9, HAMİ9, İMHA9, İHAM9, MİHR9, RUHİ9, AHİR8, MARŞ8, ŞURA8, AŞİR7, İŞAR7, RAŞİ7, ŞİAR7, ŞAİR7, RUAM6, RUMİ6, UMAR6, AMİR5, İMAR5, MİRA5, RAMİ5


AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)


[isim]
  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Buyuran, buyurucu
[ticaret]
  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri


İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)


[isim]
  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek


MİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca mira)


[isim]
  • Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata

RAMİ (Kelime Kökeni: İngilizce ramee)


[isim] [bitki bilimi]
  • Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen değerli bir bitki (Boehmeria nivea)

RUAM (Kelime Kökeni: Arapça ruʿām)


[isim] [eskimiş] [hayvan bilimi]
  • Sakağı

RUMİ (Kelime Kökeni: Arapça rūmī)


[isim]
  • Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
[sıfat] [tarih]
  • Anadolu ile ilgili, Anadolu'ya bağlı, Anadolu'da yaşayan
[eskimiş]
  • Bizans İmparatorluğu'na ve bu imparatorluğun egemenliği altındaki kimselere ilişkin

Birleşik Kelimeler: Rumi takvim


UMAR


[isim]
  • Çare

AŞİR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaşr)


[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • Bir dinî tören sırasında veya cemaatle namaz kılınıp dua edildikten sonra okunan Kur'an ayetleri

İŞAR (Kelime Kökeni: Arapça işʿār)


[isim] [eskimiş]
  • Yazı ile bildirme

RAŞİ (Kelime Kökeni: Arapça rāşī)


[isim] [eskimiş]
  • Rüşvet veren kimse

    Rüşvet yiyene mürteşi, rüşvet verene de raşi denir. - Burhan Felek


ŞİAR (Kelime Kökeni: Arapça şiʿār)


[isim] [eskimiş]
  • Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik, belgi

    Bütün o devirlerde topların ve kolların şiarı bu Türk sözüydü: Zorlara dağlar dayanmaz! - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şiar edinmek


ŞAİR (Kelime Kökeni: Arapça şāʿir)


[isim]
  • Şiir söyleyen veya yazan kimse, ozan

    Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim. - Tevfik Fikret

[sıfat] [mecaz]
  • Hayal gücü geniş olan, duyarlı, duygulu (kimse)

    Şair ruhlu bir adam.

Birleşik Kelimeler: halk şairi, saz şairi


AHİR (Kelime Kökeni: Arapça āḫir)


[sıfat]
  • Son, sonraki
[zarf]
  • Sonra, en sonra, sonunda

Birleşik Kelimeler: ahir ömürde, ahir vakit, ahir zaman, cemaziyelahir, evvel ahir


MARŞ (Kelime Kökeni: Fransızca marche)


[isim]
  • Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası

    Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. - Salâh Birsel

[ünlem]
  • Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut

Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş


ŞURA


[isim]
  • Anlatana veya söyleyene göre biraz uzakta olan yer, şu yer

    Şuraya oturmuştu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şuradan buradan

[isim]
  • Bir alanla ilgili olarak oluşturulan danışma kurulu

    Millî eğitim şûrası. Sağlık şûrası.