MUAHEZENAME harflerinden oluşan 96 kelime bulunuyor. MUAHEZENAME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Muahezename kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
MUAHEZENAME21
7 Harfli Kelimeler
MUAHEZE16, MUMHANE14, MANZUME13
6 Harfli Kelimeler
MAHMUZ16, MAHZUN15, MAHZEN14, MUNZAM12, MANZUM12, MAZMUN12, UZANMA11, ZAMANE10
5 Harfli Kelimeler
HEMZE13, MEHAZ13, HEZEN12, HAZAN12, HAZNE12, HUMMA12, HAMAM11, HEMEN10, MEZUN10, UZAMA10, UZMAN10, ZAMME10, AZMAN9, NAMAZ9, ZAMAN9, ENEZE8, MEMNU8, UMMAN8, AMMAN7, ENEME6
4 Harfli Kelimeler
HAZA11, EHEM9, UZAM9, AZMA8, EZME8, HANE8, MEZE8, EZAN7, ENEZ7, UMMA7, AMME6,
AMMA6, EMME6, MAMA6, MEME6, MAUN6, ANAM5, ANMA5, AMAN5, ENAM5
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
HAZ10, AHU8, HUN8, HEM8, HAM8, MUZ8, NUH8, ZUM8, AHA7, HAN7, ZEM7, ZAM7, AZA6, EZA6, MUM6, NAZ6, ZEN6, ZAN6, AMA4, MEN4
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
HU7, AH6, EH6, HA6, HE6, UZ6, AZ5, ZE5, AM3, EM3, ME3, MA3, UN3, AN2, EN2,
NE2
AN
(Kelime Kökeni: Arapça ān)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
[isim] [halk ağzında]
-
İki tarla arasındaki sınır
[isim]
EN
[isim]
[isim] [halk ağzında]
-
Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- en kötü günümüz böyle olsun
Birleşik Kelimeler: en aşağı, en azından, enberi, enöte
NE
[kimya]
[zamir]
[sıfat]
[sıfat]
[zarf]
[zarf]
[ünlem]
-
Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem
Ne, yıkıldı ha!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
Birleşik Kelimeler: ne âlâ, neme gerek, neme lazım
AM
[isim] [kaba konuşmada]
[kimya]
-
Amerikyum elementinin simgesi
EM
[isim] [halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ME
[isim]
UN
[isim]
-
Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- un ufak etmek
- un ufak olmak
- ununu elemek, eleğini asmak
Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu
ÂMÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
[sıfat]
[bağlaç]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
MEN
(Kelime Kökeni: Arapça menʿ)
[isim]
Birleşik Kelimeler: menedilmek, menetmek, menolunmak
ANAM!
[teklifsiz konuşmada]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
ANMA
[isim]
Birleşik Kelimeler: anma gerilim, anma töreni
AMAN
(Kelime Kökeni: Arapça amān)
[ünlem]
-
Yardım istenildiğini anlatan bir söz
Aman yakalayın.
Ata Sözleri ve Deyimler
- amana gelmek
- aman Allah (veya Allah'ım)
- aman bulmak
- aman dedirtmek (veya amana getirmek)
- aman derim!
- aman dilemek
- aman diyene kılıç kalkmaz
- aman vermek
- aman vermemek
Birleşik Kelimeler: amanname, aman zaman
ENAM
(Kelime Kökeni: Arapça enām)
[isim] [eskimiş]
-
Yaratılmış bütün canlılar
[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
-
İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı
AZ
[sıfat]
[zarf]
-
Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
[eskimiş] [kimya]
ZE