MİYAZ ile Oluşan Kelimeler (MİYAZ Kelime Türetme)



MİYAZ harflerinden oluşan 21 kelime bulunuyor. MİYAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Miyaz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

MİYAZ11

4 Harfli Kelimeler

ZİYA9, ZAYİ9, AZİM8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MAZİ8, MAYİ7

3 Harfli Kelimeler

YAZ8, ZAM7, İMA4, MAİ4

2 Harfli Kelimeler

AZ5, İZ5, AY4, YA4, AM3, İM3, Mİ3, MA3


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

İM


[isim]
  • İşaret

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi


Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)


[isim]
  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek


MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)


[isim] [eskimiş]
  • Mavi

AY


[ünlem]
  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]
  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim] [gök bilimi]
  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması


YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


MAYİ (Kelime Kökeni: Arapça māyiʿ)


[isim]
  • Sıvı

    Ufak bir küvetin içine siyah gibi görünen bir mayi döktü. - Refik Halit Karay


ZAM (Kelime Kökeni: Arapça żamm)


[isim]
  • Bir şeyin fiyatını artırma, bindirim

    Hayat pahalılığı arttıkça işçi gündeliklerine yeni zam istekleri gelecek. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zam gelmek
  • zam görmek
  • zam yapmak

Birleşik Kelimeler: zammetmek, zam paketi, fiilî hizmet zammı, itibari hizmet zammı


AZİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿazm)


[isim]
  • Bir işteki engelleri yenme kararlılığı

    Bu engin ruh, bu tükenmez azim, Türk milletinin varlık sebebidir. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: azmetmek, azmettirmek


İMZA (Kelime Kökeni: Arapça imżāʾ)


[isim]
  • Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret

    Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Herhangi bir alanda ün yapmış kimse

    Dergi en ünlü imzalara yer veriyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imza (veya imzasını) atmak
  • imza etmek
  • imza toplamak
  • imza vermek
  • imzayı basmak (veya çakmak)

Birleşik Kelimeler: imza beyti, imza çizelgesi, imza günü, imza kâğıdı, imza sahibi, imza sirküleri, imza töreni, açık imza, elektronik imza, ıslak imza, tatbik imzası


İZAM (Kelime Kökeni: Arapça iʿzām)


[isim] [eskimiş]
  • Bir kimseyi gönderme, yollama
[isim] [eskimiş]
  • Olduğundan büyük gösterme, büyütme, abartma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izam etmek


MİZA (Kelime Kökeni: İtalyanca misa)


[isim]
  • Kumarda ortaya sürülen para