MİYAVLATMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



MİYAVLATMAK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli MİYAVLATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAVİLYA15, AVLAMAK14, AVLATMA14, KAVLAMA14, TAVLAMA14, VAKLAMA14, YAMATMA11, YAMAMAK11, YAMALMA11, AYLAMAK10, MALATYA10, TAYLAMA10, YALATMA10, YALAMAK10, AKLİYAT9, LİYAKAT9, TAMLAMA9, YATALAK9, ATLAMAK8, KALAMİT8, KATLAMA8, KATLİAM8, MALAKİT8


ATLAMAK


[-den]
  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e] [-den]
  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]
  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]
  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
[-i]
  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
[-i]
  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

[mecaz] [-de]
  • Yanılmak, aldanmak
[mecaz]
  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya


KALAMİT (Kelime Kökeni: Fransızca calamite)


[isim] [mineraloji]
  • Amfibol cinsinden bir mineral türü

KATLAMA


[isim]
  • Katlamak işi
[halk ağzında]
  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

KATLİAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳatl + ʿāmm)


[isim] [toplum bilimi]
  • Kırım

    İlk katliamdan kaçan Müslümanların malı, mülkü, evi Makedonya muhacirlerine verilmiş. - Yahya Kemal Beyatlı


MALAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca malacihte)


[isim] [kimya]
  • Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı

AKLİYAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyyāt)


[isim] [eskimiş]
  • Akıl yolu ile kazanılan bilgiler

LİYAKAT (Kelime Kökeni: Arapça liyāḳat)


[isim]
  • Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim

    Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • liyakat göstermek

Birleşik Kelimeler: liyakat sahibi


TAMLAMA


[isim] [dil bilgisi]
  • Bir adın başka bir ad, zamir veya sıfatla birlikte oluşturduğu kelime grubu, terkip: Evin kapısı. Bizim evimiz. Karlı dağlar gibi

Birleşik Kelimeler: bağlaçlı tamlama, belirtili tamlama, belirtisiz tamlama, çıkmalı tamlama, girişik tamlama, iyelikli tamlama, karma tamlama, ad tamlaması, isim tamlaması, sıfat tamlaması


YATALAK


[sıfat]
  • Felç, sakatlık vb. bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)

    Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yatalak olmak


AYLAMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Beklemek
[nesnesiz]
  • Sürmek, devam etmek
[-de]
  • Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak

MALATYA


[isim]
  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

TAYLAMA


[isim]
  • Taylamak işi

YALATMA


[isim]
  • Yalatmak işi

YALAMAK


[-i]
  • Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
[mecaz]
  • Sıyırarak, dokunarak geçmek

    Bir güneş parçası binanın yüzünü yalayarak açık kapılardan içeri giriyor. - Refik Halit Karay

[denizcilik]
  • Dalgalar geminin içine girmeyip yalnız bordasını sıyırarak geçmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalayıp geçmek
  • yalayıp yutmak

Birleşik Kelimeler: kediyaladı


YAMATMA


[isim]
  • Yamatmak işi