MİSAFİRHANE harflerini içeren 6 harfli 33 kelime bulunuyor. 6 harfli MİSAFİRHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FERSAH17,
SAFİHA17,
SAHİFE17,
FERAHİ16,
HANEFİ16,
MASRAF14,
FRANSA13, FARİSİ13,
FERMAN13,
MAARİF13,
MENAFİ13,
SAFRAN13,
SAFARİ13,
AFERİN12,
HAMSİN12,
HAMASİ12,
MESAHA12,
RAFİNE12,
HARAMİ11,
HARMAN11,
RAHMAN11,
AHİREN10,
NEHARİ10,
MİSİNA8,
MANİSA8,
MERSİN8,
SİNEMA8,
SARMAN8,
SAMANİ8,
MİNARE7,
MARİNA7,
SİNARA7,
SERİAN7
MİNARE
(Kelime Kökeni: Arapça menāre)
[isim] [mimarlık]
Ata Sözleri ve Deyimler
- minare de doğru ama içi eğri
- minare gibi
- minareyi çalan kılıfını hazırlar
- minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır
Birleşik Kelimeler: minare boyu, minaregölgesi, minare kırması, şeytanminaresi
MARİNA
(Kelime Kökeni: İtalyanca marina)
[isim] [denizcilik]
SİNARA
(Kelime Kökeni: Rumca)
[isim] [denizcilik]
SERİAN
(Kelime Kökeni: Arapça serīʿan)
[zarf] [eskimiş]
MİSİNA
(Kelime Kökeni: İtalyanca messina)
[isim]
-
Yapay ve sentetik ham maddeden tek kat çekilmiş, değişik kalınlıkta iplik
[denizcilik]
MANİSA
[isim]
-
Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Birleşik Kelimeler: Manisa kebabı, Manisa lalesi
MERSİN
(Kelime Kökeni: Rumca)
[isim] [bitki bilimi]
Birleşik Kelimeler: mersin ağacı, mersin balığı, mersin morinası, yaban mersini
[isim]
-
Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
SİNEMA
(Kelime Kökeni: Fransızca cinéma)
[isim]
-
Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran veya perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi
Birleşik Kelimeler: sinema endüstrisi, sinema perdesi, sinema salonu, sinema sanatçısı, sinema sanayisi, sinemasever, sinema tekniği, açık hava sineması
SARMAN
[sıfat]
[isim] [hayvan bilimi]
SAMANİ
(Kelime Kökeni: Türkçe saman + Arapça -ī)
[isim]
[sıfat]
AHİREN
(Kelime Kökeni: Arapça āḫiren)
[zarf] [eskimiş]
-
Son zamanlarda, son günlerde, yakınlarda
NEHARİ
(Kelime Kökeni: Arapça nehārī)
[sıfat] [eskimiş]
[zarf]
HARAMİ
(Kelime Kökeni: Arapça ḥarāmī)
[isim] [eskimiş]
-
Hırsız, haydut, eşkıya
Olur mu canım, bu kudurmuş, şehirde, bunca haraminin ortasında nasıl yalnız kalır Suat, nasıl bensiz yaşar!
- Attila İlhan
HARMAN
(Kelime Kökeni: Farsça ḫirmen)
[isim]
-
Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- harman çevirmek
- harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz
- harman döven öküzün ağzı bağlanmaz
- harman dövmek
- harman dövmek keçinin işi değil
- harman etmek (veya yapmak)
- harmanı kaldırmak
- harman savurmak
- harman sonu dervişlerindir
- harman yakarım diyen orağa yetişmemiş
- harman yel ile, düğün el ile
Birleşik Kelimeler: harmandalı, harman sonu, harman yeri, tuğla harmanı
RAHMAN
(Kelime Kökeni: Arapça raḥmān)
[sıfat] [din bilgisi]
-
Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)