MİMARİSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MİMARİSİZ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli MİMARİSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AZİM8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MAZİ8, ZİRA7, İSİM6, İMAM6, MARS6, SİMA6, SAMİ6, ASRİ5, AMİR5, İMAR5, İRİS5, İRSİ5, MİRİ5, MİRA5, RAMİ5, SARİ5, SAİR5


ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çağdaş

AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)


[isim]
  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Buyuran, buyurucu
[ticaret]
  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri


İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)


[isim]
  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek


İRİS (Kelime Kökeni: Fransızca iris)


[isim] [anatomi]
  • Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü

İRSÎ (Kelime Kökeni: Arapça irs̱ī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kalıtımsal

MİRÎ (Kelime Kökeni: Farsça mīr + Arapça -ī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hükûmetin, hazinenin malı olan, beylik
[isim] [tarih]
  • Devlet hazinesi

Birleşik Kelimeler: mirî kâtibi, mirî mal


MİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca mira)


[isim]
  • Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata

RAMİ (Kelime Kökeni: İngilizce ramee)


[isim] [bitki bilimi]
  • Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen değerli bir bitki (Boehmeria nivea)

SARİ (Kelime Kökeni: Hintçe)


[isim]
  • Hint kadınlarına özgü giysi
[sıfat] [eskimiş]
  • Başkasına geçen, geçici

SAİR (Kelime Kökeni: Arapça sāʾir)


[sıfat]
  • Başka, öteki, diğer

    Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! - Memduh Şevket Esendal


İSİM (Kelime Kökeni: Arapça ism)


[isim]
  • Ad (I)
[mecaz]
  • Kişi, insan

    Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. - Yusuf Ziya Ortaç

[dil bilgisi]
  • Ad (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isim koymak (veya takmak veya koymak)
  • isim yapmak
  • ismi (bile) olmamak
  • ismi çıkmak
  • ismi geçmek
  • ismi gibi bilmek
  • ismi lazım değil
  • ismini bağışlamak
  • ismini cismini almak
  • ismini cismini bilmemek
  • ismini vermek
  • ismi var cismi yok

Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi


İMAM (Kelime Kökeni: Arapça imām)


[isim]
  • Cemaate namaz kıldıran kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz
  • imamın abdest suyu gibi
  • imam osurursa cemaat sıçar

Birleşik Kelimeler: imambayıldı, imamevi, imamkayığı, imam nikâhı, imamsuyu, başimam, köy imamı, mahalle imamı


MARS (Kelime Kökeni: Arapça mers)


[isim]
  • Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması

    Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mars etmek
  • mars olmak

[isim] [gök bilimi]
  • Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih

SİMA (Kelime Kökeni: Farsça sīmā)


[isim]
  • Yüz (II)

    Beni bu sima altında tanımazsın. - Hüseyin Cahit Yalçın


SAMİ (Kelime Kökeni: Arapça sāmī)


[isim]
  • Hz. Nuh'un oğlu Sam'dan türediklerine inanılan beyaz ırkın, Arapça, Asurca, İbranice ve Habeşçe konuşan çeşitli kavimlerinin toplandığı kolu
[sıfat]
  • Bu kola özgü olan