MİKYASSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MİKYASSIZ harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli MİKYASSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYSIZ12, YAZIM12, MİYAZ11, SIZMA11, YAZIK11, KIZMA10, KAZIM10, MAYIS10, SIZAK10, SAKIZ10, SAYIM10, YASSI10, KIYMA9, KIYAS9, KIYAM9, SİMYA9, YIKMA9, YAKIM9, KISMA8, KISMİ8, KISSA8, KİMYA8, KISAS8, KASIM8, SİYAK8, SISKA8, SIMAK8, SIKMA8, SAKSI8, İMSAK7, KASİS7, MİSAK7, MAKSİ7, SAKİM7


İMSAK (Kelime Kökeni: Arapça imsāk)


[isim]
  • Oruca başlama zamanı

    İmsake beş dakika kaldı.

[eskimiş]
  • Bir şeyden el çekerek nefsine hâkim olma
[eskimiş]
  • Cimrilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imsak etmek

Birleşik Kelimeler: imsak vakti


KASİS (Kelime Kökeni: Fransızca cassis)


[isim]
  • Kara yolunda oluşmuş çukurlar ve tümsekler

MİSAK (Kelime Kökeni: Arapça mīs̱āḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Sözleşme, antlaşma, bağlaşma

Birleşik Kelimeler: Misakımillî, Millî Misak


MAKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca maxi)


[sıfat]
  • Uzun
[isim]
  • Maksi etek

Birleşik Kelimeler: maksi etek


SAKİM (Kelime Kökeni: Arapça saḳīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Bozuk, yanlış, eksik

KISMA


[isim]
  • Kısmak işi

Birleşik Kelimeler: kısma ad


KISMİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳismī)


[sıfat]
  • Bir şeyin yalnız bir bölümünü içine alan, tikel

Birleşik Kelimeler: kısmi felç, kısmi seçim


KISSA (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣṣa)


[isim] [eskimiş]
  • Ders çıkarılması gereken anlatı, olay

    Babam, beni ve kız kardeşimi yanına çağırıp birtakım mucize ve keramet kıssaları anlatmayı da severdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: kıssadan hisse


KİMYA (Kelime Kökeni: Arapça kīmyāʾ)


[isim]
  • Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini, çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim
[mecaz]
  • Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey

    Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Uyum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kimya olmak

Birleşik Kelimeler: kimya doğrulumu, kimya göçümü, inorganik kimya, organik kimya, uzvi kimya, plazma kimyası


KISAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣāṣ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü kendisine aynı biçimde uygulayarak cezalandırma

    Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısas etmek

Birleşik Kelimeler: kısasa kısas

[isim] [eskimiş]
  • Kıssalar, hikâyeler, öyküler

KASIM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāsim)


[isim]
  • Yılın on birinci ayı, son teşrin, teşrinisani

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme

Birleşik Kelimeler: kasımpatı


SİYAK (Kelime Kökeni: Arapça siyāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Sözün gelişi, anlatım biçimi

Birleşik Kelimeler: siyakusibak, sibakusiyak


SISKA


[sıfat]
  • Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık

    Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası. - Elif Şafak

[eskimiş]
  • Karın boşluğuna su dolmuş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıska olmak
  • sıskası çıkmak


SIMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Kırmak, bozmak

SIKMA


[isim]
  • Sıkmak işi

    Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]
  • Sımsıkı bağlanmış

    Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü

[sıfat]
  • Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal)
[halk ağzında]
  • Dar bir tür kadın yeleği

Birleşik Kelimeler: sıkma baş, sıkma köfte