Mez ile Biten Kelimeler



MEZ ile biten 33 kelime bulunuyor. Sonu MEZ olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mez ile başlayan kelimeler. İçinde mez olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KARINCAİNCİTMEZ26

14 Harfli Kelimeler

KURŞUNGEÇİRMEZ30

12 Harfli Kelimeler

SÖZÜNÜBİLMEZ32, KARINCAEZMEZ23, İYİLİKBİLMEZ20

11 Harfli Kelimeler

SÖZGÖTÜRMEZ37, DUDAKDEĞMEZ29, DEĞERBİLMEZ26, KARGASEKMEZ20, KADİRBİLMEZ19

10 Harfli Kelimeler

SUGÖTÜRMEZ28

9 Harfli Kelimeler

GÜNGÖRMEZ29, LEBDEĞMEZ24, BİLİNEMEZ15, BEKLENMEZ15, RENKSEMEZ14

8 Harfli Kelimeler

DEĞİŞMEZ24, GÖRÜNMEZ24, BÖLÜNMEZ22, HÜRYEMEZ20, VARYEMEZ20, BENZEMEZ17, BALYEMEZ16, BİLİNMEZ14, TÜKENMEZ14

7 Harfli Kelimeler

ÇEKEMEZ14, ETYEMEZ13

6 Harfli Kelimeler

GÖRMEZ20, GEÇMEZ17, PEKMEZ14, ERİMEZ10

5 Harfli Kelimeler

ÇÖMEZ18, ÖLMEZ15


ER


[isim]
  • Erkek

    Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • İşini iyi bilen, yetenekli kimse

    Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç

[sıfat] [mecaz]
  • Kahraman, yiğit
[askerlik]
  • Rütbesiz asker, nefer

    Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel

[halk ağzında]
  • Koca

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ere gitmek (veya varmak)
  • ere vermek
  • erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
  • erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
  • er kocar, gönül kocamaz
  • er lokması er kursağında kalmaz
  • er olan ekmeğini taştan çıkarır
  • er oyunu üçe kadar

Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri

[zarf] [halk ağzında]
  • Erken

    Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç

[kimya]
  • Erbiyum elementinin simgesi

ETYEMEZ


[isim]
  • Genellikle et ve et türevlerini yemeyen kimse, vejetaryen

RENKSEMEZ


[sıfat] [fizik]
  • Beyaz ışığı çözümlemeden veren, akromatik
[biyoloji]
  • Hücrede boyayı kabul etmeyen

BİLİNMEZ


[sıfat] [matematik]
  • Bilinmeyen

TÜKENMEZ


[sıfat]
  • Tükenmeyen, bitmeyen

    Bu engin ruh, bu tükenmez azim, Türk milletinin varlık sebebidir. - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]
  • Sonsuz

    Ben bihaberim kendi tükenmez elemimden. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]
  • Tükenmez kalem
[isim] [halk ağzında]
  • Bir kapta ekşitilen ve alındıkça su eklenerek çoğaltılan üzüm veya üzüm, elma, armut karışımı bir içecek türü
[isim] [halk ağzında]
  • Bir tür peynirli çorba

Birleşik Kelimeler: tükenmez kalem


ÇEKEMEZ


[isim]
  • Kıskanç kimse

PEKMEZ


[isim]
  • Genellikle üzüm, dut vb. meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış biçimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir
  • pekmez kaynatmak

Birleşik Kelimeler: pekmez helvası, pekmezkefi, pekmezköpüğü, pekmez köpüğü, pekmez toprağı, dut pekmezi, üzüm pekmezi


BİLİNEMEZ


[isim] [felsefe]
  • İnsan aklıyla bilinemeyen şey

BEKLENMEZ


[sıfat]
  • Beklenmeyen, umulmayan durumda olan

    Beklenmez bir tehlike karşısında şaşkınlıktan kendini o tehlikenin ta göbeğine kaldırıp atan bir adam gibi misafirlerin önüne fırladım. - Reşat Nuri Güntekin


ÖLMEZ


[sıfat]
  • Ölümsüz, kalıcı olan

    Her kim ki olursa bu sırra mazhar / Dünyaya bırakır ölmez bir eser - Âşık Veysel

[mecaz]
  • Çok dayanıklı, kolay eskimeyen

Birleşik Kelimeler: ölmez çiçek, ölmezoğlu, ölmez otu


BALYEMEZ (Kelime Kökeni: İtalyanca ballamezza)


[isim] [eskimiş]
  • Kara ve deniz savaşlarında kullanılan, orta çapta, uzun menzilli, tunçtan top

BENZEMEZ


[isim]
  • İskambil, okey oyunlarında farklı kâğıtların veya taşların bir araya gelmesi

GEÇMEZ


[sıfat]
  • Kullanımı olmayan

Birleşik Kelimeler: geçmez akçe


ÇÖMEZ


[isim] [eskimiş]
  • Medreselerde müderrisin hizmetine bakan ve ondan ders alan öğrenci

    Bu çömez deminden beri nerede idi? - Halit Fahri Ozansoy

[mecaz]
  • Birinin kendi işini öğreterek yetiştirmeye başladığı kimse
[mecaz]
  • Acemi

KADİRBİLMEZ


[sıfat]
  • Değerbilmez

    Üstelik bu kısa, kadirbilmez ömrün böyle bir sanı olmadan geçirilebileceğine de inanmıyordu. - Reha Mağden