MEYVEDAR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MEYVEDAR harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli MEYVEDAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVE12, DEVA12, VEYA12, VEDA12, VADE12, YAVE12, EVRE10, REVA10, VERE10, DAYE8, ADEM7, DRAM7, DEME7, EMAY7, YEME7, DERE6, EYER6, EDER6, REYE6, ERME5, MERA5


ERME


[isim]
  • Ermek işi

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)


[isim] [coğrafya]
  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası


DERE


[isim] [coğrafya]
  • Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek

[coğrafya]
  • İki dağ arasındaki uzun çukur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derede tarla sel için, tepede harman yel için
  • dereyi geçerken at değiştirilmez
  • dereyi görmeden paçaları sıvamak

Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere


EYER


[isim]
  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı


EDER


[isim]
  • Fiyat, paha, değer

    Bu kitabın ederi ne kadar?


REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)


[sıfat]
  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner


ADEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿadem)


[isim] [eskimiş]
  • Yokluk

    Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali / Sonun ademdir, diyor insana yolun hâli - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: ademimerkeziyet

[isim]
  • Dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan, Âdem Baba

Birleşik Kelimeler: Âdem Baba

[isim]
  • İnsan, insanoğlu, adam

Birleşik Kelimeler: âdembaba, âdemelması, âdem evladı, âdemoğlu, beniâdem


DRAM (Kelime Kökeni: Fransızca drame)


[isim] [tiyatro]
  • Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama
[mecaz]
  • Acıklı olay

    İhtiyarın ve umumiyetle insanın dramı nedir, bilir misiniz? - Burhan Felek


DEME


[isim]
  • Demek işi

    Çoğumuz hâlâ yazarım demeye çekiniriz. - Adalet Ağaoğlu

[edebiyat]
  • Halk edebiyatında şiir
[edebiyat]
  • Genellikle Alevi şairlerin tarikatlarıyla ilgili konuları işleyen şiirlerine, kendilerince verilen ad
[edebiyat]
  • Ağıt
[halk ağzında]
  • Atasözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... demeye getirmek
  • ... demeye kalmamak
  • demem o (ki)


EMAY (Kelime Kökeni: Fransızca émail)


[isim]
  • Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila

YEME


[isim]
  • Yemek işi

    Aliş'e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: yeme içme


DAYE (Kelime Kökeni: Farsça dāye)


[isim] [eskimiş]
  • Dadı

EVRE


[isim]
  • Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, merhale, mertebe, safha

REVA (Kelime Kökeni: Farsça revā)


[sıfat]
  • Yakışır, yerinde, uygun

    Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim? - Şarkı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reva görmek


VERE (Kelime Kökeni: Sırpça)


[isim] [tarih]
  • Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi