METOTSUZLUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



METOTSUZLUK harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli METOTSUZLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MUZSU12, OTSUZ11, TUZSU11, TOKUZ10, TUZLU10, TOZLU10, UZLUK10, KUMSU9, MUKUS9, SOMUT9, SOKUM9, SUOKU9, UZLET9, KOLSU8, KOMUT8, KUMLU8, KUMUL8, LOTUS8, LOKUM8, MESUT8, MESUL8, MUTLU8, OTSUL8, OKUME8, SOLUK8, SULUK8, SUKUT8, TUTUM8, TULUM8, KUTLU7, KETUM7, METOT7, MOTEL7, OTLUK7, OMLET7, SOKET7, TOKLU7, TOTEM7, TUTUK7, TUTKU7, TULUK7, TEKST6


TEKST (Kelime Kökeni: Fransızca texte)


[isim]
  • Metin

    Holdinglere reklam teksti yazan benden kat kat fazla kazanıyor. - Haldun Taner


KUTLU


[sıfat]
  • Uğurlu

    İşte akşam oldu, bizim artık her yer / Doldur kutlu ellerinle kadehimi - Ahmet Muhip Dranas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kutlu gün doğuşundan bellidir
  • kutlu olsun


KETUM (Kelime Kökeni: Arapça ketūm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ağzı sıkı

    Ne kadar da ketumdur, katlandığı acıları, atlattığı tehlikeleri sergilemeyi hiç sevmez. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ketum olmak


METOT (Kelime Kökeni: Fransızca méthode)


[isim]
  • Yöntem

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: aktif metot, sarmal metot


MOTEL (Kelime Kökeni: Fransızca motel)


[isim]
  • Motorlu taşıtlarla yolculuk edenlerin barınmalarını, arabalarını park etmelerini ve başka gereksinimlerini karşılamak için işlek kara yolları üzerinde yapılmış otel

OTLUK


[isim]
  • Otu bol olan yer

OMLET (Kelime Kökeni: Fransızca omelette)


[isim]
  • Çırpılmış yumurtayla sade olarak yapılabilen veya içine peynir, kıyma vb. katılarak tavada pişirilen bir yemek

    Mantarlı omleti yedikten sonra uykudan bayılıyorduk. - Refik Halit Karay


SOKET (Kelime Kökeni: Fransızca socquette)


[isim]
  • Kısa çorap
[isim]
  • Bir elektrik kablosunun ucunu oluşturan ve onu yapının bir bölümüne bağlayan parça

TOKLU


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir yıllık kuzu

TOTEM (Kelime Kökeni: Fransızca totem)


[isim]
  • İlkel toplumlarda topluluğun ondan türediği sanılan ve kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr vb. herhangi bir doğal nesne, ongun(II)

TUTUK


[sıfat]
  • Akıcı, rahat konuşamayan

    Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Tutuklu
[mecaz]
  • Durgun, çekingen, sıkılgan

    Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: tutukevi, dili tutuk


TUTKU


[isim]
  • İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras

    Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir. - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutkuya kapılmak


TULUK


[isim] [halk ağzında]
  • Tulum

    Kar tuluğundan çıkarılıp sıcak yapağıya sarıldığı zaman Adil Gazi biraz konuşabiliyordu. - Nezihe Araz


KOLSU


[sıfat]
  • Kolu andıran, kola benzeyen, kol gibi

Birleşik Kelimeler: kolsu ayaklılar


KOMUT


[isim]
  • Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komut vermek

Birleşik Kelimeler: uyarma komutu