METAFİZİKÇİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



METAFİZİKÇİ harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli METAFİZİKÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Metafizikçi ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Metafizikçi olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇİFTE14, FİTÇİ14, FİZİK14, İZAFE14, İZAFİ14, ÇİZİM12, ÇİZME12, MİZAÇ12, AKTİF11, ÇİZİK11, ÇİMEK9, ÇİTME9, ÇEKİM9, EMZİK9, İÇMEK9, MEZAT9, MATİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, ETÇİK8, TEKÇİ8, ZEKAT8, AKEMİ6, EMTİA6, İTMEK6, İKAME6, KAMET6, KAİME6, MAKET6, TAMİK6, TAKİM6


AKEMİ


[isim]
  • İki elemanlı mermer yapıştırıcısı

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)


[isim] [eskimiş] [ticaret]
  • Mal

İTMEK


[-i]
  • Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar

[fizik]
  • Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.


İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)


[isim] [eskimiş]
  • Yerine koyma, yerine kullanma
[sıfat]
  • Yerine konulan, yerine geçen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikame etmek

Birleşik Kelimeler: ikame mal


KAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmet)


[isim] [eskimiş]
  • Boy, endam

    Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar. - Haldun Taner

[isim] [din bilgisi]
  • Farz olan namazdan önce okunan iç ezan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kamet getirmek
  • kameti artırmak


KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)


[isim] [eskimiş]
  • Buyruk, resmî kâğıt, ferman

    Mezat kaimesi.


MAKET (Kelime Kökeni: Fransızca maquette)


[isim]
  • Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki küçük örneği

    Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguldü. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: maket bıçağı


TAMİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Derinleştirme

TAKİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīm)


[isim] [eskimiş]
  • Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma

ETÇİK


[isim]
  • Küçük et parçası

Birleşik Kelimeler: göz etçiği


TEKÇİ


[sıfat] [felsefe]
  • Tekçilik taraflısı olan, tekçilikle ilgisi olan, birci, monist

ZEKÂT (Kelime Kökeni: Arapça zekāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Zenginlerin sahip olduğu mal ve paranın kırkta birinin dağıtılmasını öngören, İslam'ın beş şartından biri

    Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zekât vermek

Birleşik Kelimeler: zekât keçisi


ÇİMEK


[isim] [halk ağzında]
  • Çimecek yer

ÇİTME


[isim]
  • Çitmek işi

ÇEKİM


[isim]
  • Çekme işi
[dil bilgisi]
  • Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif
[fizik]
  • Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon

    Yer çekimi. Mıknatıs çekimi.

[sinema] [televizyon]
  • Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan

Birleşik Kelimeler: çekim eki, çekimölçer, çekim senaryosu, ağır çekim, soya çekim, tıpkıçekim, ad çekimi, fiil çekimi, isim çekimi, yer çekimi