MESUDANE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MESUDANE harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli MESUDANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DUMA8, UMDE8, ADEM7, DANS7, DEME7, SUMA7, SADE7, SEDA7, DANE6, ESME6, ESMA6, EDNA6, MAUN6, SUNA6, SEMA6, SEME6, ESEN5, ESNA5, ENSE5, ENAM5, EMEN5, EMAN5, NEMA5, NAME5, SENA5, SENE5


ESEN


[sıfat]
  • Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esen kalmak

Birleşik Kelimeler: sağ esen


ESNA (Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)


[isim]
  • Bir işin yapıldığı an, sıra

    O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında. - Elif Şafak


ENSE


[isim] [anatomi]
  • Boynun arkası

    Kendine geldiğinde ensesinde müthiş bir ağrı vardı. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ense kulak yerinde olmak
  • ensesinde boza pişirmek
  • ensesine binmek
  • ensesine yapışmak
  • ense yapmak
  • enseyi karartmak

Birleşik Kelimeler: ense çukuru, ense kökü, ensesi kalın, elense


ENAM (Kelime Kökeni: Arapça enām)


[isim] [eskimiş]
  • Yaratılmış bütün canlılar
[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı

EMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMAN (Kelime Kökeni: Fransızca éman)


[isim]
  • Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi

NEMA (Kelime Kökeni: Arapça nemā)


[isim] [eskimiş]
  • Büyüme, gelişme, çoğalma
[ekonomi]
  • Faiz, ürem

NAME (Kelime Kökeni: Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Mektup

    Ertesi sabah tam demir alırken kaptanıderyanın bir namesini aldı. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • name okumak

Birleşik Kelimeler: ahitname, amanname, bahname, beyanname, celpname, davetname, ehliyetname, emirname, falname, fetihname, havalename, ibraname, icazetname, iddianame, ihbarname, ihtarname, istidaname, istifaname, ithafname, ithamname, itimatname, izinname, kanunname, kararname, kefaletname, kıyafetname, menakıpname, muahedename, muahezename, muhabbetname, mukavelename, muvafakatname, müdafaaname, nasihatname, nizamname, pendname, ruhsatname, ruzname, salname, seyahatname, silsilename, siyasetname, şartname, şecerename, şehadetname, şehname, şikâyetname, taahhütname, tabirname, takdirname, talepname, talimatname, talimname, tandırname, tarifname, tasdikname, tavsiyename, taziyetname, telgrafname, temlikname, teşekkürname, vakayiname, vakıfname, vasiyetname, vekâletname, velayetname, zabıtname, zeyilname


SENA (Kelime Kökeni: Arapça s̱enā)


[isim] [eskimiş]
  • Övme

Birleşik Kelimeler: hamdüsena, methüsena


SENE (Kelime Kökeni: Arapça sene)


[isim]
  • Yıl

    Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: seneidevriye, seneikebise, sittinsene, yeni sene


DANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)


[isim]
  • Kuş yemi

ESME


[isim]
  • Esmek işi

    Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu. - Halikarnas Balıkçısı


ESMA (Kelime Kökeni: Arapça esmāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmayı üstüne sıçratmak

Birleşik Kelimeler: esmayıhüsna, esmayışerife


EDNA (Kelime Kökeni: Arapça ednā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok aşağı, en alt düzeyde

    İlmin âlâsı da olur, ednası da! - Hüseyin Rahmi Gürpınar


MAUN (Kelime Kökeni: (Amerika yerlilerinin dillerinden))


[isim] [bitki bilimi]
  • Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)
[sıfat]
  • Bu keresteden yapılan

    Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu