MESLEKTAŞLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MESLEKTAŞLIK harflerini içeren 5 harfli 117 kelime bulunuyor. 5 harfli MESLEKTAŞLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAMIŞ10, SATIŞ10, ŞEMSE10, TAŞIM10, TAŞSI10, AŞLIK9, ALKIŞ9, EŞLEM9, EŞMEK9, KIŞLA9, KAŞIK9, KAŞLI9, KALIŞ9, KAKIŞ9, MELEŞ9, TAŞLI9, TAŞIL9, ASTIM8, EŞKAL8, EŞLEK8, KISMA8, KASIM8, KEŞKE8, KELEŞ8, MASTI8, SITMA8, SIMAK8, SIKMA8, SATIM8, ŞELEK8, ŞEKEL8, TASIM8, TELAŞ8, ASLIK7, ATMIK7, ASKLI7, ALKIM7, ESMEK7, ESAME7, ELMAS7, EMSAL7, ISLAK7, ISKAT7, KISKA7, KATIM7, KASEM7, KASIK7, KASIT7, KASLI7, KALIM7, KAKIM7, KESME7, KILMA7, MESEL7, MELES7, MELAS7, MASKE7, SALLI7, SALIK7, SAKLI7, SAKIT7, SELAM7, SEKME7, TIKMA7, TAKIM7, TEMAS7, ALLIK6, ALLEM6, ALTES6, AMELE6, ALTLI6, ALTIK6, AKLIK6, ESLEK6, ETMEK6, ETSEL6, EKLEM6, EKMEK6, ELMEK6, EMLAK6, ITLAK6, KITAL6, KAMET6, KATIK6, KATKI6, KATLI6, KASET6, KALEM6, KALIT6, KALIK6, KESAT6, KESEK6, KESEL6, KEMAL6, KELES6, KELAM6, KELEM6, LAMEL6, METAL6, MAKET6, MELEK6, MELAL6, SELEK6, SEKTE6, SEKEL6, TEMEL6, TEMEK6, TELES6, TELEM6, TEKME6, KETAL5, KELLE5, KELEK5, TAKKE5, TELEK5, TEKKE5, TEKEL5


KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KELEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Olgunlaşmamış, ham kavun
[sıfat]
  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]
  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat] [argo]
  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak


TAKKE (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳiye)


[isim]
  • İnce kumaştan dikilmiş veya ipten örülmüş, çoğunlukla yarım küre biçiminde başlık

    Yatarken beyaz gecelik entarisini giyer ve başına da küçücük gecelik takkesini geçirirmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mimarlık]
  • Yarım küre biçimindeki kubbenin üst bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takke düştü, kel göründü


TELEK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy

TEKKE (Kelime Kökeni: Arapça tekye)


[isim] [tarih]
  • Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh

    Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[argo]
  • Esrar içilen üstü kapalı yer
[argo]
  • Hapishane

    Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekkeyi bekleyen çorbayı içer

Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi


TEKEL


[isim]
  • Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum, inhisar, monopol
[mecaz]
  • Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç

    Özel yalıların tekelinden kurtarılan yeni kıyılar da halkın denizle buluşmasını sağlayacak. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekelinde olmak
  • tekeline (veya tekellerine) almak

Birleşik Kelimeler: tekel bayisi, tekel maddesi, tekel ürünleri


ALLIK


[isim]
  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus


ALLEM


[isim]
  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek


ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)


[isim]
  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı

AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)


[isim]
  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi


ALTLI


[sıfat]
  • Altı olan

    Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: altlı üstlü


ALTIK


[isim] [mantık]
  • Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur

AKLIK


[isim]
  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı


ESLEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti