MERZİFON Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MERZİFON harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli MERZİFON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FRİZ13, FERZ13, FORM12, EFOR11, FİNO11, NEMF11, FİRE10, FREN10, FERİ10, ROZE8, RİZE7, NORM6, ERİM5, EMİR5, EMİN5, İNME5, MİNE5, MERİ5, MENİ5, REMİ5, ERİN4, ENİR4


ERİN


[sıfat]
  • Ergen

ENİR


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür yaban mersini

ERİM


[isim]
  • Bir şeyin erebileceği uzaklık, menzil

    El erimi. Göz erimi.

Birleşik Kelimeler: el erimi, göz erimi, kulak erimi, kurşun erimi

[isim]
  • Muştu

EMİR (Kelime Kökeni: Arapça emr)


[isim]
  • Buyruk, komut, talimat, ferman
[bitki bilimi]
  • Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emir almak
  • emir altına almak
  • emir vermek
  • emrine girmek
  • emrine vermek

Birleşik Kelimeler: emir cümlesi, emir eri, emir kipi, emir kulu, emir komuta zinciri, emirname, emir subayı, emretmek, emreylemek, emrihak, emrivaki, emre muharrer senet, yazılı emir, evvelemirde, arama emri, ita emri, ödeme emri, ölüm emri, tediye emri, verile emri

[isim]
  • Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı

EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)


[sıfat]
  • Güvenli

    Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin

[isim] [tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi

    Şehremini.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emin olmak

Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini


İNME


[isim]
  • İnmek işi

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

[tıp]
  • Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inme inmek

Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme


MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)


[isim]
  • Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
[mecaz]
  • İnce ve parlak nakış

Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi


MERİ (Kelime Kökeni: Arapça merʿī)


[sıfat] [hukuk]
  • Geçerli

    Fethi Bey hükûmeti, meri olan bu maddeyi tatbik ettiği için kürsüden izahat vermek ıztırarında kalıyor. - Yahya Kemal Beyatlı


MENİ (Kelime Kökeni: Arapça menī)


[isim] [fizyoloji]
  • Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel (III), atmık, dikel, sperm, sperma

REMİ (Kelime Kökeni: Fransızca rami)


[isim]
  • Genellikle dört kişi arasında elli kâğıtlık bir deste ve iki jokerle oynanan bir iskambil oyunu

NORM (Kelime Kökeni: Fransızca norme)


[isim] [felsefe] [toplum bilimi]
  • Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, düzgü

RİZE


[isim]
  • Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

ROZE (Kelime Kökeni: Fransızca rosé)


[isim]
  • Bir tür pembe şarap, gül şarabı

FİRE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [ticaret]
  • Ağırlık yitimi
[sıfat]
  • Eksik, noksan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fire vermek


FREN (Kelime Kökeni: Fransızca frein)


[isim] [teknik]
  • Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • freni patlamak (veya tutmamak)
  • fren yapmak

Birleşik Kelimeler: fren mesafesi, acı fren, havalı fren, kazık fren, el freni, imdat freni