MERYEMANAKUŞAĞI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MERYEMANAKUŞAĞI harflerini içeren 5 harfli 166 kelime bulunuyor. 5 harfli MERYEMANAKUŞAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YAĞIŞ18, AŞAĞI16, UĞRAŞ16, YIĞMA16, YAĞIR15, YAĞMA15, AĞYAR14, YEĞEN14, YAĞAR14, AĞMAK13, AĞNAM13, EĞMEK13, KAĞNI13, MEĞER13, NAĞME13, UĞRAK13, KAĞAN12, KAYIŞ11, MEŞUM11, YANIŞ11, YAKIŞ11, YARIŞ11, YAŞAM11, KUMAŞ10, KAMIŞ10, KAYŞA10, MEŞRU10, MUMYA10, MAŞUK10, ŞAYKA10, ŞAYAN10, ŞAYAK10, YUMMA10, YARAŞ10, ARŞIN9, AYRIM9, AŞAMA9, AŞKIN9, AŞMAK9, AŞURE9, AKŞIN9, AKŞAM9, EŞMEK9, KIYMA9, KIYAM9, KANIŞ9, KARIŞ9, KARŞI9, MENŞE9, MAŞER9, MAYIN9, NAKIŞ9, REŞME9, ŞIRAK9, ŞUARA9, ŞAMAR9, ŞAMAN9, ŞARKI9, UYARI9, UYMAK9, YIKMA9, YUNMA9, YUMAK9, YAMUK9, YAKIM9, YARIM9, AYRIK8, AYMAK8, EMAYE8, KURYA8, KURYE8, KAŞAR8, KAŞAN8, KEŞEN8, KEŞAN8, KIRAY8, KAYIR8, KAYMA8, KAYME8, KAYIN8, MEYAN8, MAMUR8, MARYA8, MEMUR8, MEMNU8, MAYNA8, ŞERAN8, ŞEKER8, UMMAK8, UMMAN8, YEKUN8, YEMEK8, YENME8, YERME8, YUNAK8, YAMAK8, YAMAN8, YANIK8, YANKI8, YANMA8, YAKIN8, YAKMA8, YARIK8, YARIN8, YARMA8, AYRAN7, AMMAN7, EMMEK7, IRMAK7, IRAMA7, KURAM7, KURMA7, KUMAN7, KUMAR7, KARYE7, KENYA7, KIRMA7, KAYRA7, KAYAR7, KAYAN7, MUARE7, MAMAK7, MAKAM7, MERAM7, RAKIM7, REAYA7, YANAK7, YARAK7, YARAN7, YAREN7, YARKA7, ARAMA6, ANMAK6, AKMAN6, ERMEK6, EMARE6, KURNA6, KREMA6, KARIN6, KANMA6, KAMER6, KARUN6, KARMA6, KAMAN6, KEREM6, KIRAN6, KEMAN6, KEMER6, KEMRE6, MARKE6, MARKA6, MEKAN6, MEREK6, MERAK6, RAMAK6, RAKUN6, RAKAM6, ARENA5, ARAKA5, AKRAN5, ERKAN5, ERKEN5, EKRAN5, KARNE5, KENAR5, NEKRE5


ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)


[isim]
  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
[mecaz]
  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)


[isim]
  • Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür

    Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı


ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)


[isim]
  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp


ERKEN


[zarf]
  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı


EKRAN (Kelime Kökeni: Fransızca écran)


[isim]
  • Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
[sinema] [televizyon]
  • Televizyon camı, görüntülük

Birleşik Kelimeler: ekran koruyucu, sayfa ekran


KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KENAR (Kelime Kökeni: Farsça kenār)


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

    O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - Orhan Veli Kanık

[matematik]
  • Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

    Bir üçgenin kenarları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenar (veya kenarını) bastırmak
  • kenara atmak
  • kenara çekilmek
  • kenarda kalmak
  • kenar gezmek
  • kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz

Birleşik Kelimeler: kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar


NEKRE (Kelime Kökeni: Arapça nekre)


[sıfat] [eskimiş]
  • Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci

    Nekre ve zarif, iyi bir hatipti. - Falih Rıfkı Atay


ARAMA


[isim]
  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]
  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi


ANMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i] [-le]
  • Bir armağanla birinin gönlünü almak

AKMAN


[sıfat]
  • Bozulmamış, saf, temiz

ERMEK


[-e]
  • Erişmek

    Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

[nesnesiz]
  • İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
[nesnesiz]
  • Ürün olgunlaşmak

    Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

[nesnesiz] [din bilgisi]
  • Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek


EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)


[isim] [eskimiş]
  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


KURNA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurne)


[isim]
  • Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş veya plastik tekne

    Yıkanmak için aralık yerdeki kurnaya müracaat... - Sait Faik Abasıyanık