MERSİNGİLLER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MERSİNGİLLER harflerini içeren 4 harfli 66 kelime bulunuyor. 4 harfli MERSİNGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GRES9, GEMİ9, İMGE9, ERGİ8, GİNE8, GREN8, GRİL8, GERİ8, GENE8, GELE8, İLGİ8, RİNG8, ESME6, ESİM6, İSİM6, SEME6, ESİR5, ESİN5, ESER5, ESEN5, ERME5, ERİM5, ESRE5, ENSE5, EMİR5, EMİN5, EMEN5, EMEL5, ELİM5, ELEM5, İNME5, İRİS5, İRSİ5, İSLİ5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, LİME5, LİSE5, LENS5, MİRİ5, MİNİ5, MİNE5, MERİ5, MENİ5, NESİ5, REİS5, REMİ5, SİLİ5, SİNE5, SİNİ5, SERİ5, SERE5, SELE5, SENE5, ERİN4, ERİL4, EREN4, ENLİ4, ENİR4, ELLİ4, İRİN4, İLLİ4, İLLE4, NERE4, REEL4


ERİN


[sıfat]
  • Ergen

ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

EREN


[isim] [din bilgisi]
  • Ermiş

    Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erenlerin sağı solu (belli) olmaz

Birleşik Kelimeler: alperen


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


ENİR


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür yaban mersini

ELLİ


[isim]
  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]
  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli


İRİN


[isim]
  • Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat

İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)


[sıfat] [eskimiş] [felsefe]
  • Nedensel

İLLE


[zarf] [halk ağzında]
  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin


NERE


[isim]
  • Hangi yer?

    Buranın nere olduğunu biliyor musunuz? Bu, nerenin resmi?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nere ... nere


REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)


[sıfat]
  • Gerçek

ESİR (Kelime Kökeni: Arapça esīr)


[isim]
  • Tutsak

    Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı. - İhsan Oktay Anar

[mecaz]
  • Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse

    Onun güzelliğinin esiri oldular.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esir almak
  • esir düşmek
  • esir etmek
  • esir olmak
  • esir yatmak

Birleşik Kelimeler: esir almaca, esir kampı, esir pazarı

[isim] [fizik]
  • Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz

ESİN


[isim]
  • Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham

    Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Sabah yeli

ESER (Kelime Kökeni: Arapça es̱er)


[isim]
  • Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt

    Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eser kalmamak

Birleşik Kelimeler: eser miktarda, esericedit, başeser, edebî eser, neveser, şaheser, tarihî eser, yazma eser, sanat eseri, saz eseri, tesadüf eseri, eski eserler


ESEN


[sıfat]
  • Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esen kalmak

Birleşik Kelimeler: sağ esen