MERHUME harflerinden oluşan 24 kelime bulunuyor. MERHUME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Merhume kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
MERHUME14
6 Harfli Kelimeler
MERHUM13, MERHEM12, MEMURE9
5 Harfli Kelimeler
MEMUR8
4 Harfli Kelimeler
ERUH9, EHEM9, EMME6, MEME6, UMRE6, ERME5
3 Harfli Kelimeler
HEM8, RUH8, HER7, MUM6, RUM5
2 Harfli Kelimeler
HU7, EH6, HE6, EM3, ME3, UR3, ER2, RE2
ER
[isim]
[mecaz]
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister.
- Nurullah Ataç
[sıfat] [mecaz]
[askerlik]
[halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
[zarf] [halk ağzında]
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
[kimya]
-
Erbiyum elementinin simgesi
RE
[isim] [müzik]
-
Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
[kimya]
-
Renyum elementinin simgesi
EM
[isim] [halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ME
[isim]
UR
[isim] [tıp]
Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru
ERME
[isim]
RUM
(Kelime Kökeni: Arapça rūm)
[isim]
-
Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse
[tarih]
-
Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk
[eskimiş]
Birleşik Kelimeler: Rum ateşi
EMME
[isim]
[fizik]
[teknik]
-
Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi
Birleşik Kelimeler: emme basma tulumba
MEME
[isim] [anatomi]
-
Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
[askerlik]
-
Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı
Tüfek memesi.
[denizcilik]
-
Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- memeden kesmek
- memede olmak
- meme vermek
- meme yapmak
Birleşik Kelimeler: meme başı, meme bezi, meme süngeri, basur memesi, göz memesi, gözyaşı memesi, keçimemesi, kızmemesi, köpekmemesi, kulak memesi, tavşanmemesi
UMRE
(Kelime Kökeni: Arapça ʿumre)
[isim]
-
Hac mevsimi dışında Kâbe'yi ve Mekke'nin öbür kutsal yerlerini ziyaret etme
MUM
(Kelime Kökeni: Farsça mūm)
[isim]
-
Bir fitilin etrafına erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülerek genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
[fizik]
-
Işık şiddeti birimi, kandela
[kimya]
Ata Sözleri ve Deyimler
- muma döndürmek (veya çevirmek)
- mum dibine ışık vermez
- mum etmek
- mum gibi
- mum kesilmek
- mumla aramak
- mumla aratmak
- mum olmak
- mum tutturmak
- mum yakmak
- mum yanmayınca pervane dönmez (veya yanmaz)
- mum yapıştırmak
Birleşik Kelimeler: mum ağacı, mum ampul, mum boyası, mum cilası, mum çiçeği, mum direk, mum duruşu, mumhane, mum palmiyesi, mumsöndü, bal mumu, eğir mumu, mühür mumu, yer mumu
EH
[ünlem]
HE
[edat] [halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
[kimya]
-
Helyum elementinin simgesi
HER
(Kelime Kökeni: Farsça her)
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- her ağacın meyvesi olmaz
- her ağaçtan kaşık olmaz
- her aşın kaşığı olmak
- her boyaya girip çıkmak
- her boyayı boyadı, bir fıstıki yeşil (mi) kaldı?
- her çiçek koklanmaz
- her çok azdan olur
- her dağın derdi kendine göre
- her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan
- her derde deva olmak
- her düşüş bir öğreniş
- her firavunun bir Musa'sı çıkar
- her gördüğü sakallıyı babası sanmak
- her gün baklava börek yense bıkılır
- her horoz kendi çöplüğünde öter
- her ihtimale karşı
- her işin (veya şeyin) başı sağlık
- her işte bir hayır vardır
- her kafadan bir ses çıkmak
- her kaşığın kısmeti bir olmaz
- her koyun kendi bacağından asılır
- her kuşun eti yenmez
- her lafın altından kalkmak
- her ne pahasına olursa olsun
- her sakaldan bir tel çekseler köseye sakal olur
- her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter
- her şeyin yenisi, dostun eskisi
- her şeyin yokluğu yokluktur
- her tarakta bezi olmak
- her taş baş yarmaz
- her telden çalmak
- her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
- her yiğidin gönlünde bir aslan yatar
- her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır
- her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz
- her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez
- her ziyan bir öğüttür
Birleşik Kelimeler: her bir, her biri, hercai, her daim, her dem, her gün, herhâlde, her hâlde, her hâlükârda, herhangi, herkes, her yerdelik, her zaman
HU
(Kelime Kökeni: Arapça hū)
[isim]
[ünlem]
-
`Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
[eskimiş]
-
Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler