MERAKSIZLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MERAKSIZLIK harflerini içeren 5 harfli 89 kelime bulunuyor. 5 harfli MERAKSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIMIZ11, SIZMA11, ARSIZ10, AZILI10, KIZIL10, KIZMA10, KIZIK10, KAZIM10, LAZIM10, RIZIK10, SIZAK10, SARIZ10, SAKIZ10, SAZLI10, ZARSI10, ZAMLI10, AZLIK9, EMRAZ9, KIZAK9, KISIM9, KAZIK9, KAZIL9, MISIR9, MEZRA9, MEZAR9, SIRIM9, SIKIM9, ASILI8, ERZAK8, ISLIK8, ILIMA8, KISKI8, KISMA8, KISIR8, KISIK8, KASIM8, KIRIM8, KIMIL8, LEZAR8, LAZER8, MISRA8, SIRMA8, SIRLI8, SIRIK8, SIMAK8, SIKMA8, SARIM8, ASLIK7, ASKLI7, ALKIM7, ELMAS7, EMSAL7, ISLAK7, IRMAK7, KISKA7, KASEM7, KASIK7, KASIR7, KASLI7, KALIM7, KAKIM7, KIRIK7, KIRKI7, KIRMA7, KILIK7, KILIR7, KILMA7, LIKIR7, MELAS7, MASKE7, RAKIM7, SALIK7, SARIK7, SAKLI7, SELAM7, ASKER6, AKLIK6, EMLAK6, KREMA6, KARIK6, KAMER6, KARLI6, KALEM6, KALIK6, KEMAL6, KELAM6, MARKE6, MERAK6, SERAK6


ASKER (Kelime Kökeni: Arapça ʿasker)


[isim]
  • Orduda görev yapan erden generale kadar herkes

    Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[sıfat]
  • Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli

    Asker adam.

[sıfat]
  • Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan

    Asker millet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asker çıkarmak
  • askere alınmak
  • askere çağrılmak
  • askere gitmek
  • asker etmek (veya eylemek)
  • asker gibi
  • asker olmak

Birleşik Kelimeler: asker hastanesi, asker kaçağı, asker ocağı, asker tayını, kazasker, serasker, yedek asker, hassa askeri


AKLIK


[isim]
  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı


EMLAK (Kelime Kökeni: Arapça emlāk)


[isim]
  • Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar, gayrimenkul

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: emlak bürosu, emlak kredisi, emlak vergisi


KREMA (Kelime Kökeni: İtalyanca crema)


[isim]
  • Bir tür yumurtalı süt tatlısı

KARIK


[isim]
  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
[sıfat]
  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Ark

KAMER (Kelime Kökeni: Arapça ḳamer)


[isim] [eskimiş] [gök bilimi]
  • Ay

Birleşik Kelimeler: kamer balığı


KARLI


[sıfat]
  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

[sıfat]
  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş


KALEM (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem)


[isim]
  • Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç

    Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Bazı deyimlerde yazı

    Kaleme almak.

[mecaz]
  • Yazar

    Peyami Safa, edebiyatımızın usta kalemlerindendir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalem açmak
  • kalem çekmek
  • kaleme (veya kaleme kâğıda) sarılmak
  • kaleme almak
  • kaleme gelmek
  • kaleminden çıkmak
  • kaleminden kan damlamak
  • kalemine dolamak
  • kalemi olmak
  • kalemiyle yaşamak (veya geçinmek)
  • kalem kırmak
  • kalem oynatmak

Birleşik Kelimeler: kalem açacağı, kalem aşısı, kalem beyi, kalem efendisi, kalem erbabı, kalem işi, kalem kalem, kalem kaşlı, kalem kavgası, kalem kömürü, kalem kulaklı, kalem kutusu, kalem parmaklı, kalem pil, kalem sahibi, kalem savaşçısı, kalem şuarası, kalemtıraş, bir kalem, ceffelkalem, çalakalem, dolma kalem, kamış kalem, kara kalem, kömür kalem, kurşun kalem, pastel kalem, özel kalem, sabit kalem, tükenmez kalem, bacakkalemi, boya kalemi, çamur kalemi, çelik kalemi, divan kalemi, dudak kalemi, faz kalemi, harcama kalemi, heykelci kalemi, kalafat kalemi, kontrol kalemi, kopya kalemi


KALIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kalmış, artmış

KEMAL (Kelime Kökeni: Arapça kemāl)


[isim]
  • Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemal bulmak
  • kemale ermek (veya gelmek)

Birleşik Kelimeler: kemaliafiyet


KELAM (Kelime Kökeni: Arapça kelām)


[isim] [eskimiş]
  • Söz

    Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle - Karacaoğlan

[din bilgisi]
  • Başta Tanrı'nın varlığı, birliği, peygamberlik ve ahiret olmak üzere İslamiyetin ana ilkelerini konu edinen bilim

Birleşik Kelimeler: Kelam-ı Kadim, kelamıkibar, edebikelam, hasılıkelam, velhasılıkelam, dünya kelamı


MARKE (Kelime Kökeni: Fransızca marqué)


[sıfat] [spor]
  • `Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak` anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

MERAK (Kelime Kökeni: Arapça merāḳ)


[isim]
  • Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek

    Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meraka düşmek
  • meraka sokmak
  • merak etmek
  • merak getirmek
  • merakına dokunmak
  • merakından çatlamak
  • merakını mucip olmak
  • merakını uyandırmak
  • merak olmak
  • merak sarmak (veya duymak veya salmak)
  • merakta bırakmak
  • merakta kalmak
  • meraktan çatlamak
  • meraktan ölmek

Birleşik Kelimeler: kırkmerak


SERAK (Kelime Kökeni: Fransızca sérac)


[isim] [coğrafya]
  • Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

ASLIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)