MENEVİŞLEME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MENEVİŞLEME harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli MENEVİŞLEME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Menevişleme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Menevişleme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

İŞVE13, ŞİVE13, İVME11, EVLİ10, EVİN10, VELİ10, EŞME8, EMİŞ8, MEŞE8, EŞLİ7, NEŞE7, ŞİLE7, ŞENİ7, EMMİ6, EMME6, MEME6, EMİN5, EMEN5, EMEL5, ELİM5, ELEM5, İNME5, İLME5, LİME5, MİNE5, MENİ5, ENLİ4


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)


[sıfat]
  • Güvenli

    Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin

[isim] [tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi

    Şehremini.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emin olmak

Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini


EMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


İNME


[isim]
  • İnmek işi

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

[tıp]
  • Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inme inmek

Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme


İLME


[isim]
  • İlmek işi

LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)


[isim] [eskimiş]
  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime


MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)


[isim]
  • Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
[mecaz]
  • İnce ve parlak nakış

Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi


MENİ (Kelime Kökeni: Arapça menī)


[isim] [fizyoloji]
  • Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel (III), atmık, dikel, sperm, sperma

EMMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamm)


[isim] [halk ağzında]
  • Amca

    Bir kız bana emmi, dedi, n'eyleyim. - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emmim dayım kesem, elimi soksam yesem

Birleşik Kelimeler: emmi kızı, emmi oğlu


EMME


[isim]
  • Emmek işi
[fizik]
  • Soğurma
[teknik]
  • Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi

Birleşik Kelimeler: emme basma tulumba


MEME


[isim] [anatomi]
  • Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
[askerlik]
  • Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı

    Tüfek memesi.

[denizcilik]
  • Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • memeden kesmek
  • memede olmak
  • meme vermek
  • meme yapmak

Birleşik Kelimeler: meme başı, meme bezi, meme süngeri, basur memesi, göz memesi, gözyaşı memesi, keçimemesi, kızmemesi, köpekmemesi, kulak memesi, tavşanmemesi


EŞLİ


[sıfat]
  • Eşi olan
[zarf]
  • Eşi ile birlikte

Birleşik Kelimeler: çok eşli, tek eşli