MEMORANDUM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MEMORANDUM harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli MEMORANDUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DORUM10, DOMUR10, MODEM10, DONMA9, DONAM9, DUMAN9, DURMA9, MADUN9, MADEM9, DONRA8, DERUN8, ENDAM8, MAMUR8, MADER8, MADEN8, MEMUR8, MEMNU8, MEDAR8, RADON8, UMMAN8, MOREN7, MUARE7, MARON7, MERAM7, ORMAN7, ROMEN7, ROMAN7


MOREN (Kelime Kökeni: Fransızca moraine)


[isim] [mineraloji]
  • Buzul taş

MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)


[isim]
  • Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan

MARON (Kelime Kökeni: Fransızca marron)


[isim]
  • Kestane rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan

MERAM (Kelime Kökeni: Arapça merām)


[isim]
  • İstek

    Benim meramım sana yalnız bir şey sormak. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meram (veya meramını) anlatmak
  • meram etmek
  • meramın elinden bir şey kurtulmaz

[isim]
  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

ORMAN


[isim]
  • Ağaçlarla örtülü geniş alan

    Bütün evi bir ormanmış gibi rahatça ve her anlamda kullanabiliyorlardı. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • orman gibi
  • orman taşlamak

Birleşik Kelimeler: orman çayırı, orman dizisi, orman evi, orman gülü, orman işletmesi, orman kaçkını, orman kanunu, orman kebabı, orman kibarı, orman koruma memuru, orman köylüsü, orman köyü, orman kuşağı, orman sarmaşığı, orman sıçanı, orman tavuğu, orman yeşili, deli orman, tropikal orman, vahşi orman, yağmur ormanları


ROMEN (Kelime Kökeni: Fransızca romain)


[isim]
  • Eski Roma halkından olan kimse
[sıfat]
  • Roma'ya ait, Roma ile ilgili

Birleşik Kelimeler: Romen rakamları


ROMAN


[isim]
  • Çingene
[isim]
  • İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • romanı yazılmak

Birleşik Kelimeler: çizgi roman, ırmak roman, nehir roman, polisiye roman, resimli roman, tarihî roman, tarihsel roman, tefrika roman, köy romanı


DONRA


[isim] [halk ağzında]
  • Saç kepeği, kaş konağı

DERUN (Kelime Kökeni: Farsça derūn)


[isim] [eskimiş]
  • İç, içeri, öz

Birleşik Kelimeler: safderun


ENDAM (Kelime Kökeni: Farsça endām)


[isim]
  • Vücut, beden, boy bos

    Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: endam aynası, arzıendam


MAMUR (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūr)


[sıfat]
  • Bayındır

    Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri - Karacaoğlan

Birleşik Kelimeler: dört başı mamur


MADER (Kelime Kökeni: Farsça māder)


[isim] [eskimiş]
  • Ana, anne

MADEN (Kelime Kökeni: Arapça maʿden)


[isim] [jeoloji]
  • Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral
[sıfat]
  • Bu mineralden yapılmış

    Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak

    Bu kütüphane bir madendir, değerini bilin.

[argo]
  • Uyuşturucu, esrar, eroin

    İstersen sana biraz maden vereyim de çek! - Osman Cemal Kaygılı

[teklifsiz konuşmada]
  • Kolay ve iyi kazanç sağlayan iş veya parası elinden kolaylıkla alınan kimse
[kimya]
  • Metal

Birleşik Kelimeler: maden bilimi, maden cevheri, maden damarı, Maden Devri, maden filizi, maden gazı, madenkırmız, maden kirası, maden kömürü, maden kuyusu, maden mavisi, maden ocağı, maden sodası, maden suyu, maden yatağı, maden yünü, çıplak maden, ergimiş maden, kırmız madeni

[isim]
  • Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri

MEMUR (Kelime Kökeni: Arapça meʾmūr)


[isim]
  • Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli

    Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Yükümlü

    Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • memur etmek

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, infaz memuru, maiyet memuru, muhabere memuru, nikâh memuru, nokta memuru, orman koruma memuru, sağlık memuru, taharri memuru, tapu memuru, zaptiye memuru


MEMNU (Kelime Kökeni: Arapça memnūʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yasak

    Esasen evvelce de söylediğimiz gibi dilenmek şiddetle memnu idi. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • memnu olmak

Birleşik Kelimeler: memnu meyve, memnu mıntıka