Mek ile Biten 6 Harfli Kelimeler



MEK ile biten 6 harfli 95 kelime bulunuyor. Sonu MEK olan 6 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mek ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Mek olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇÖĞMEK23, DÖVMEK21, GÖÇMEK20, SÖVMEK20, ÇÖZMEK19, GÖYMEK19, DÜĞMEK18, GÖMMEK18, ÇÖMMEK17, GÖRMEK17, GEVMEK17, ÇÖKMEK16, DEĞMEK16, ÖZEMEK16, ÖLÇMEK16, BÖLMEK15, DÖNMEK15, DÖKMEK15, ÖDEMEK15, BÜZMEK14, DÜŞMEK14, DÜZMEK14, GEÇMEK14, GEZMEK14, PİŞMEK14, SÖKMEK14, SÖNMEK14, SEVMEK14, ÜŞÜMEK14, YÜZMEK14, ÇİZMEK13, GÜTMEK13, GÜLMEK13, GEDMEK13, GİYMEK13, ÖRTMEK13, SÜZMEK13, ŞİŞMEK13, VERMEK13, BİÇMEK12, BEZMEK12, DİZMEK12, DEŞMEK12, BÜKMEK11, ÇİMMEK11, DÜRMEK11, GELMEK11, GİRMEK11, GİTMEK11, GERMEK11, KEPMEK11, SÜSMEK11, SEZMEK11, SEÇMEK11, TEPMEK11, TÜYMEK11, ÜRÜMEK11, YEDMEK11, ÇİTMEK10, ÇEKMEK10, ÇELMEK10, İŞEMEK10, KÜSMEK10, SİYMEK10, SÜNMEK10, SÜRMEK10, BİNMEK9, BİLMEK9, BİTMEK9, DİTMEK9, DİNMEK9, DİLMEK9, DELMEK9, DİKMEK9, DENMEK9, DERMEK9, TÜTMEK9, TÜNMEK9, ÜREMEK9, ÜRKMEK9, YİTMEK9, YENMEK9, YERMEK9, YETMEK9, YELMEK9, KESMEK8, SİKMEK8, SİNMEK8, SİLMEK8, SERMEK8, SEKMEK8, ERİMEK7, ENEMEK7, ELEMEK7, İRKMEK7


ERİMEK


[nesnesiz]
  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

[mecaz]
  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Utancından çok sıkılmak
[mecaz]
  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim


ENEMEK


[-i]
  • İğdiş etmek

ELEMEK


[-i]
  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

[mecaz]
  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
[spor]
  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

İRKMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Birikmek
[eskimiş]
  • Biriktirmek, toplamak

KESMEK


[-i]
  • Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak

    İpi kesmek.

[nesnesiz]
  • Ucunu almak

    Saç kesmek. Tırnak kesmek.

[nesnesiz]
  • Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak

    Koyun kesmek. Tavuk kesmek.

[nesnesiz] [-den]
  • Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek

    Ücretinden beş lira kesmişler.

[nesnesiz]
  • Susmak

    Kes artık yeter!

[nesnesiz] [argo]
  • Uydurmak, yalan söylemek
[mecaz]
  • Birini yermek, kötülemek

    Hiç değil beni kesmeden edemez o. - Orhan Kemal

[mecaz]
  • Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
[mecaz]
  • Vahşice öldürmek
[spor]
  • Oyuncuyu takım kadrosuna almamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesip atmak
  • kesip biçmek
  • kes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olur
  • kestiği tırnak olamamak

Birleşik Kelimeler: kesyap, kesyapıştır, ateşkes


SİKMEK


[-i] [kaba konuşmada]
  • Erkek cinsel ilişkide bulunmak

SİNMEK


[-e] [nesnesiz]
  • Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak
[-e]
  • Hiç çıkmayacak veya güç çıkacak biçimde işlemek, nüfuz etmek

SİLMEK


[-i]
  • Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek

    Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi. - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]
  • Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak

    Türküler çağırarak tahta siliyorlar. - Yusuf Ziya Ortaç

[-i] [-den]
  • Üzerini çizerek atmak, yok etmek

    Defterden adını silmişler.

[mecaz]
  • İlişkisini koparmak, yok saymak
[-i] [-den] [mecaz]
  • Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak

    Takımı sahadan silmek.

[mecaz]
  • Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek

    Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • silip atmak
  • silip süpürmek

Birleşik Kelimeler: sil baştan


SERMEK


[-e] [-i]
  • Kurutmak için asmak

    Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat

[mecaz]
  • Boşlamak, savsaklamak

Birleşik Kelimeler: sere serpe


SEKMEK


[nesnesiz]
  • Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak

    Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: kargasekmez


BİNMEK


[-e]
  • Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak

    Belki de atlara binerek dolaşırız. - Refik Halit Karay

[-e] [nesnesiz]
  • Fiyat artmak

    Pamuklulara yüzde on bindi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bindiği dalı kesmek

Birleşik Kelimeler: indibindi


BİLMEK


[nesnesiz]
  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]
  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

[-i]
  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

[-i]
  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

[-i]
  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez


BİTMEK


[nesnesiz]
  • Tükenmek

    Dün akşam param bitmişti. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Çok yorulmak
[mecaz]
  • Güçsüz kalmak, çok zayıflamak

    Biçare adam on günde limon sarısına dönmüş, incelmiş, bitmiş. - Etem İzzet Benice

[-e] [argo]
  • Çok sevmek, bayılmak, beğenmek

    Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bitmek tükenmek bilmemek
  • bitmez (veya bitip) tükenmez

Birleşik Kelimeler: oldubitti, oldum bittim

[nesnesiz]
  • Bitki, tüy, saç vb. şeyler çıkıp yetişmek

    Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda? - Falih Rıfkı Atay


DİTMEK


[-i]
  • Yün, pamuk vb.ni tellere ayırarak kabartmak

DİNMEK


[nesnesiz]
  • Sona ermek, bitmek, durmak

    Gözyaşlarım dindi, ferahladım, eski hayatıma kavuştum. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • İyileşmek

    Biraz sevinmek için bekledim dinsin yaram / Anladım, bana gülmek değil yaşamak haram - Faruk Nafiz Çamlıbel