Mec ile Başlayan Kelimeler



MEC ile başlayan 35 kelime bulunuyor. Başında MEC olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde mec olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

MECBURCULUK23, MECMUACILIK22, MECALSİZLİK19

10 Harfli Kelimeler

MECBURİYET19

9 Harfli Kelimeler

MECUSİLİK15, MECNUNANE14, MECLİSARA14

8 Harfli Kelimeler

MECİTÖZÜ23, MECBURCU19, MECMUACI18, MECİDİYE16, MECNUNCA16, MECALSİZ16, MECBUREN15, MECCANEN15

7 Harfli Kelimeler

MECAZLI15, MECCANİ14, MECBURİ14, MECAZEN14, MECİDİT13, MECELLE11

6 Harfli Kelimeler

MECZUP18, MECRUH15, MECLUP15, MECBUR13, MECAZİ13, MECUSİ12, MECMUA12, MECNUN11, MECLİS11

5 Harfli Kelimeler

MECAZ12, MECUS11, MECMU11, MECRA9, MECAL9


MECRA (Kelime Kökeni: Arapça mecrā)


[isim] [coğrafya]
  • Yatak
[mecaz]
  • Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecrası değişmek
  • mecrasında gitmek


MECAL (Kelime Kökeni: Arapça mecāl)


[isim]
  • Güç, kuvvet, derman, takat

    Sesini çıkarmak, bağırmak istiyor, mecal bulamıyordu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecali (veya mecal) kalmamak


MECELLE (Kelime Kökeni: Arapça mecelle)


[isim]
  • Kitap
[hukuk]
  • Fıkıh hükümleriyle bu konudaki türlü içtihadı bir araya getiren, Tanzimattan sonra hazırlanmış olan, yasa yerine kullanılan eser

MECNUN (Kelime Kökeni: Arapça mecnūn)


[sıfat] [eskimiş]
  • Sevdadan ötürü kendini kaybetmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecnun olmak


MECLİS (Kelime Kökeni: Arapça meclis)


[isim]
  • Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meclis kurmak

Birleşik Kelimeler: meclis araştırması, aile meclisi, belediye meclisi, danışma meclisi, idare meclisi, ihtiyar meclisi, köy ihtiyar meclisi, millet meclisi, rakı meclisi, yasama meclisi


MECUS (Kelime Kökeni: Arapça mecūs)


[isim] [din bilgisi]
  • Ateşe tapanların bağlı oldukları din

MECMU (Kelime Kökeni: Arapça mecmūʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Bir araya getirilmiş, toplanmış, bütün, hep
[isim] [matematik]
  • Toplam

MECUSİ (Kelime Kökeni: Arapça mecūsī)


[sıfat] [din bilgisi]
  • Mecus dininden olan (kimse)

MECMUA (Kelime Kökeni: Arapça mecmūʿa)


[isim]
  • Dergi

    Arada sırada bana gazete, kitap, mecmua göndermelerini istedim. - Etem İzzet Benice


MECAZ (Kelime Kökeni: Arapça mecāz)


[isim] [edebiyat]
  • Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz

Birleşik Kelimeler: mecazımürsel


MECİDİT (Kelime Kökeni: Fransızca medjidite)


[isim] [mineraloji]
  • Uranyum ve kalsiyum hidratlı doğal sülfatı

MECBUR (Kelime Kökeni: Arapça mecbūr)


[sıfat]
  • Herhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan

    Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz. - Ruşen Eşref Ünaydın

[eskimiş]
  • Bağlı, düşkün, tutkun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecbur etmek
  • mecbur kalmak (veya olmak)
  • mecbur tutmak


MECAZİ (Kelime Kökeni: Arapça mecāzī)


[sıfat]
  • Mecazla ilgili, mecaz niteliğinde olan

MECNUNANE (Kelime Kökeni: Arapça mecnūn + Farsça -āne)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çılgın gibi, çılgınca olan

    O anda zihnimden mecnunane bir fikir geçiverdi. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Mecnunca

MECLİSARA (Kelime Kökeni: Arapça meclis + Farsça -ārā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Güzel konuşan, kendini toplantılarda konuşmasıyla sevdiren (kimse)

    Eskilerin hoşsohbet, meclisara, ağzına baktırır dedikleri kişiler vardı. - Haldun Taner