MAĞAZACILIK ile Oluşan Kelimeler (MAĞAZACILIK Kelime Türetme)



MAĞAZACILIK harflerinden oluşan 180 kelime bulunuyor. MAĞAZACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mağazacılık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

MAĞAZACILIK27

9 Harfli Kelimeler

AĞIZLAMAK21

8 Harfli Kelimeler

MAĞAZACI23, ZAĞCILIK23, AĞIZLAMA20, ZAĞLAMAK19, KIĞILAMA18, AĞILAMAK17, CIZLAMAK16, ACIKILMA14

7 Harfli Kelimeler

AĞIZCIL22, LAĞIMCI20, AĞIZLIK19, AĞCILIK19, ZAĞLAMA18, AĞILAMA16, AĞLAMAK15, KIZMACA15, KIZILCA15, KAZMACI15, CIZLAMA15, KIZILMA13, MAZILIK13, AMCALIK12, KAZILMA12, AZALMAK11

6 Harfli Kelimeler

AĞIZLI18, KAZAĞI17, MAĞAZA17, CAĞLIK17, AĞIMLI16, KILAĞI15, AZICIK14, AĞALIK14, AĞLAMA14, KAZICI14, CIZLAM14, ACIMIK12, ALIMCI12, AKIMCI12, MIZIKA12, AZIKLI11, ACIMAK11, ACILIK11, ACIKMA11, ACIKLI11
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

ZAĞCI19, AĞCIK16, ZAĞLI16, AĞILI14, LAĞIM14, AĞMAK13, CIZIK13, CILIZ13, CAMIZ13, AĞLAK12, CAZLI12, KIMIZ11, LAZCA11, AZILI10, ACIMA10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, ILICA10, KIZIL10
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

AĞCI15, AĞIZ15, AĞIM13, IĞIL13, KIĞI13, AĞIL12, AĞLI12, AĞMA12, AZCA10, MAZI9, AZIK8, AZMA8, AMCA8, KAZI8, ZAMK8, CILK8, ALAZ7, ILIM7, KAZA7, LAZA7
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

ZAĞ13, CAĞ13, AĞI11, KIĞ11, LIĞ11, AĞA10, CIZ10, CAZ9, ACI7, AZI7, KIZ7, ZAM7, CIK7, CAM7, AZA6, KAZ6, LAZ6, AMA4, AKI4, KAM4
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

9, AZ5, AM3, MA3, AK2, AL2, LA2


AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)


[sıfat]
  • Görme engelli
[bağlaç]
  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var


AKI


[isim] [fizik]
  • Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan

Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışınım akısı


KAM


[isim]
  • Şaman
[isim]
  • Zevk, mutluluk, tat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâm almak


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)


[isim]
  • Üye

    Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: murahhas aza


KAZ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Perde ayaklılardan, uzun, beyaz veya gri boyunlu, suda ve karada yaşayan, uçan, yabani veya evcil kuş (Anser)

    Kazı yıkayıp temizlemişler, sonra da parçalayıp tencereye koymuşlar. - Çetin Altan

[sıfat] [mecaz]
  • Budala

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaz gelen yerden tavuk esirgenmez
  • kazı koz anlamak
  • kazın ayağı öyle değil

Birleşik Kelimeler: kaz adımı, kazayağı, kazboku, kaz kafalı, kazkanadı, kaz tüyü, deniz kazı, yaban kazı


LAZ


[isim]
  • Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse

ALAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Alev, yalaz

Birleşik Kelimeler: alaz alaz


ILIM


[isim]
  • İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal
[gök bilimi]
  • Gün tün eşitliği

Birleşik Kelimeler: ılım ılım


KAZA (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾ)


[isim]
  • İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
[din bilgisi]
  • Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme
[eskimiş] [hukuk]
  • Yargı
[eskimiş]
  • Kadılık görevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaza atlatmak
  • kaza etmek
  • kaza geçirmek
  • kaza geliyorum demez
  • kaza ile
  • kazaya bırakmak
  • kazaya kalmak
  • kazaya rıza göstermek
  • kazaya uğramak

Birleşik Kelimeler: kaza dairesi, kaza kurşunu, ferdî kaza sigortası, görünmez kaza, zincirleme kaza, iş kazası, tren kazası


LAZA


[isim] [halk ağzında]
  • Bal koymaya yarayan küçük tekne