MAVİKANTARON Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



MAVİKANTARON harflerini içeren 7 harfli 32 kelime bulunuyor. 7 harfli MAVİKANTARON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAVRAMA14, KARAVAN13, VATİKAN13, ARMONİK9, ANİMATO9, ANTİMON9, ANATOMİ9, AKRONİM9, KOTARMA9, KAMAROT9, MİNORKA9, MARATON9, OTARMAK9, ORNATMA9, ONANMAK9, ONARMAK9, ONARTMA9, TORAMAN9, ARANMAK8, ARATMAK8, ANTİKOR8, ATANMAK8, AKTARMA8, İNANMAK8, KANATMA8, KARAMAN8, MARİNAT8, MARANTA8, MAKARNA8, TARANMA8, TARAMAK8, NAKARAT7


NAKARAT (Kelime Kökeni: Arapça naḳarāt)


[isim] [müzik]
  • Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça, kavuştak

    Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Çok sık tekrarlanan, bundan dolayı bıkkınlık vererek önemini yitiren söz

    Bir yandan da Necla 'Ay yoruldu, ay hastalanacak, ay ölecek' diye eski nakaratına devam ediyor. - Haldun Taner

[edebiyat]
  • Bir şiirin içinde iki veya daha çok kez tekrarlanan bölüm

ARANMAK


[nesnesiz]
  • Arama işine konu olmak

    Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aranıp taranmak


ARATMAK


[-e] [-i]
  • Arama işini bir başkasına yaptırmak
[mecaz]
  • Özletmek

    Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aratmamak


ANTİKOR (Kelime Kökeni: Fransızca anticorps)


[isim] [biyoloji]
  • Vücuda giren antijenlere karşı oluşan bağışıklık proteini

ATANMAK


[-e]
  • Bir göreve getirilmek, tayin edilmek

    Doğu'ya atanan bir arkadaşları hakkında konuştuklarını işitiyorum yanlarından geçerken. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: açıktan atanmak, asaleten atanmak, vekâleten atanmak


AKTARMA


[isim]
  • Aktarmak işi
[edebiyat]
  • Alıntı
[spor]
  • Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi
[ekonomi]
  • Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer
[ticaret]
  • Para aktarımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aktarma yapmak

Birleşik Kelimeler: dam aktarma, damar aktarma, ad aktarması, şeker aktarması


İNANMAK


[-e]
  • Bir şeyi doğru olarak benimsemek

    Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez. - Nurullah Ataç


KANATMA


[isim]
  • Kanatmak işi

KARAMAN


[isim]
  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu

[isim] [hayvan bilimi]
  • Orta Anadolu'da yetiştirilen, kuyruğu iri ve yağlı bir tür koyun

Birleşik Kelimeler: akkaraman, morkaraman, güney karamanı


MARİNAT (Kelime Kökeni: Fransızca marinade)


[isim]
  • Av hayvanlarının, balığın ve diğer et türlerinin daha lezzetli olması ve yumuşaması için baharatlardan hazırlanan bir sos türü

MARANTA (Kelime Kökeni: (Bartolomeo Maranta özel adından))


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir çenekliler sınıfından, Antillerde ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir tür kamış, ararot kamışı (Maranta arundinaca)

MAKARNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maccherone)


[isim]
  • İrmik veya una yumurta karıştırılarak hazırlanmış türlü biçimlerdeki kuru hamur
[argo]
  • İtalyan lireti

Birleşik Kelimeler: burgu makarna, çubuk makarna, fırında makarna, fiyonk makarna, kıymalı makarna, salçalı makarna, şerit makarna, yüksük makarna, düdük makarnası


TARANMA


[isim]
  • Taranmak işi

TARAMAK


[-i]
  • Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek

    Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal

[-de]
  • Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek

    Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler. - Haldun Taner

[mecaz]
  • Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek

    Dergileri taramak.

[mecaz]
  • Dikkatle bakmak, süzmek
[bilişim]
  • Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak
[tıp]
  • Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılan inceleme

ARMONİK (Kelime Kökeni: Fransızca harmonique)


[sıfat] [müzik]
  • Armoni ile ilgili olan
[isim]
  • Armonika

    Her adım atışında koyu lacivert akordiyon eteği hakikaten bir armonik gibi açılıp kapanıyordu. - Mahmut Yesari