MANTIKÇI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MANTIKÇI harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli MANTIKÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mantıkçı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Mantıkçı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇIKIN10, ÇIKIT10, ÇIKMA10, ÇIKTI10, ÇAKIM10, KAMÇI10, ÇIKAN9, ÇITAK9, ÇATIK9, ÇATKI9, ÇAKIN9, TIKAÇ9, TIKIM8, ATMIK7, KATIM7, MANTI7, TINMA7, TIKMA7, TANIM7, TAKIM7, KANIT6, TANIK6


KANIT


[isim]
  • Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman

    Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. - Çetin Altan

[hukuk]
  • Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
[mantık]
  • Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil

TANIK


[isim]
  • Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit

    Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı. - Tarık Buğra

[hukuk]
  • Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanık olmak

Birleşik Kelimeler: tanık tepe, yalancı tanık, görgü tanığı


ATMIK


[isim] [halk ağzında]
  • Meni

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı


KATIM


[isim]
  • Katma işi

    Koç katımı.

Birleşik Kelimeler: koç katımı


MANTI (Kelime Kökeni: Çince)


[isim]
  • İçine kıyma konularak küçük bohçalar biçiminde dürülen hamur parçaları

Birleşik Kelimeler: kırcı mantı, çiftlik mantısı, yağ mantısı


TINMA


[isim]
  • Tınmak durumu

TIKMA


[isim]
  • Tıkmak işi

TANIM


[isim]
  • Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif

    Ama bir yığın kadına uyabilirdi bu tanım. - Yusuf Atılgan


TAKIM


[isim]
  • Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
[askerlik]
  • Bölüğü oluşturan birliklerden her biri

    Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek. - Ömer Seyfettin

[biyoloji]
  • Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik
[sinema] [televizyon]
  • Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu
[spor]
  • Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri
[spor]
  • Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takım tutmak
  • takım yapmak

Birleşik Kelimeler: takımada, takım elbise, takım erki, takım oyunu, takım takım, takım taklavat, takımyıldız, alt takım, asım takım, birtakım, bu takım, millî takım, ayaktakımı, banyo takımı, beyin takımı, caz takımı, çamaşır takımı, çatal bıçak takımı, çay takımı, çengi takımı, gemi takımı, hamam takımı, kahve takımı, kapak takımı, kaymak takımı, koltuk takımı, koşum takımı, lamekân takımı, makyaj takımı, mehter takımı, olta takımı, satranç takımı, sayaç takımı, saz takımı, servis takımı, sıfat takımı, sofra takımı, sonuç takımı, tamir takımı, tuvalet takımı, uyku takımı, yatak takımı, yazı takımı, yemek takımı, iniş takımları


TIKIM


[isim]
  • Ağzın alabileceği büyüklükte lokma

ÇIKAN


[isim] [matematik]
  • Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı

ÇITAK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan

ÇATIK


[sıfat]
  • Çatılmış olan

    O çatık, kara kaşlı, al yanaklı hanımın kucağına oturmak lazım gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: çatık çehre, çatık kaş, çatık surat, çatık yüz


ÇATKI


[isim]
  • Uç uca, birbirine çatılan şeylerin bütünü

    Tüfek çatkısı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çatkı çatmak


ÇAKIN


[isim]
  • Kıvılcım