MAKROEKONOMİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



MAKROEKONOMİ harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli MAKROEKONOMİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Makroekonomi ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Makroekonomi olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KİMONO9, MONAKO9, MORONİ9, ROKOKO9, ARMONİ8, KOKONA8, KONMAK8, KORKMA8, KORONA8, MİKRON8, MORİNA8, ANEMİK7, İRKMEK7, KOKAİN7, KONKRE7, KORNEA7, KİRMEN7, KRONİK7, KAKNEM7, KAMERİ7, KEMANİ7, MİNARE7, MAKİNE7, KARİNE6


KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)


[isim] [eskimiş]
  • Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karine ile anlamak


ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)


[sıfat] [tıp]
  • Kansız

    Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner


İRKMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Birikmek
[eskimiş]
  • Biriktirmek, toplamak

KOKAİN (Kelime Kökeni: Fransızca cocaïne)


[isim] [kimya]
  • Koka yapraklarından çıkarılan ve bağımlılık yapan uyuşturucu bir alkaloit

    Kocası kokain alır, zati hep bu yüzden satıp savdılar. - Falih Rıfkı Atay


KONKRE (Kelime Kökeni: Fransızca concret)


[sıfat]
  • Somut

KORNEA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim] [anatomi]
  • Saydam tabaka

KİRMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Elde yün eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç

KRONİK (Kelime Kökeni: Fransızca chronique)


[sıfat] [tıp]
  • Süreğen

    Kronik astım. Kronik bronşit.

[isim]
  • Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vakayiname
[mecaz]
  • Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş

    Kronik işsizlik.


KAKNEM


[sıfat]
  • Çirkin, huysuz

    Kız ne kadar kaknem veya malın gözü olursa olsun ... - Tarık Buğra


KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ayla ilgili

Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl


KEMANİ (Kelime Kökeni: Farsça kemān + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Alaturka müzikte keman çalan kimse

MİNARE (Kelime Kökeni: Arapça menāre)


[isim] [mimarlık]
  • Camilerde müezzinin ezan okuduğu, sela verdiği, şerefesi olan, çoğunlukla taştan, yüksek ve ince yapı

    Sokak kapısını çalarken minarede akşam ezanı okunuyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • minare de doğru ama içi eğri
  • minare gibi
  • minareyi çalan kılıfını hazırlar
  • minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır

Birleşik Kelimeler: minare boyu, minaregölgesi, minare kırması, şeytanminaresi


MAKİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)


[isim] [teknik]
  • Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü

    Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Araba, otomobil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makine çekmek
  • makine gibi
  • makine gibi adam
  • makineyi bozmak

Birleşik Kelimeler: makine dolabı, makine gücü, makine odası, makine parkı, makine yağı, buharlı makine, adres makinesi, alev makinesi, balya makinesi, buhar makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, çay makinesi, çekiç makinesi, çıpır makinesi, çoğaltma makinesi, daktilo makinesi, dikiş makinesi, diyaliz makinesi, fotoğraf makinesi, hava boşaltma makinesi, hesap makinesi, indükleme makinesi, kahve makinesi, kalandır makinesi, kambura makinesi, kaynak makinesi, kuluçka makinesi, kurutma makinesi, külhan makinesi, nakış makinesi, pastav makinesi, püskürtme makinesi, reşme makinesi, sağım makinesi, sıra makinesi, silme makinesi, silindir makinesi, sürfile makinesi, teksir makinesi, tınaz makinesi, tıraş makinesi, tost makinesi, ücretlendirme makinesi, ütü makinesi, yalan makinesi, yaprak makinesi, yayık makinesi, yazı makinesi, zikzak makinesi


ARMONİ (Kelime Kökeni: Fransızca harmonie)


[isim] [müzik]
  • İki veya daha çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek bir biçimdeki uyumu, harmoni

Birleşik Kelimeler: armoni orkestrası


KOKONA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [eskimiş]
  • Hristiyan kadını
[mecaz]
  • Süsüne düşkün yaşlı kadın