MAHURBUSELİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



MAHURBUSELİK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli MAHURBUSELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAMURSU15, MUHABİR15, HALBUKİ14, HABERLİ13, ABUSLUK12, BURULMA12, BASURLU12, EMRİHAK12, HAKEMLİ12, KABUSLU12, BURLESK11, BUSELİK11, HİLEKAR11, MUKABİL11, ABESLİK10, KURULMA10, MUSİKAR10, MAKSURE10, KALSEMİ9, KALEMİS9, KALİBRE9, MASKELİ9, SERAMİK9


KALSEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca calcémie)


[isim] [biyoloji]
  • Kandaki kalsiyum miktarı

KALEMİS (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir tür misk faresi (Civet tictis)

KALİBRE (Kelime Kökeni: Fransızca calibre)


[isim]
  • Mermilerde, ateşli silahlarda çap
[mecaz]
  • Kişinin çapı

MASKELİ


[sıfat]
  • Maskesi olan, maskelenmiş
[mecaz]
  • Davranış ve tutumunda gerçek kişiliğini saklayan

Birleşik Kelimeler: maskeli balo


SERAMİK (Kelime Kökeni: Fransızca céramique)


[isim]
  • Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek vb. nesne
[sıfat]
  • Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselenden yapılan

ABESLİK


[isim]
  • Abes olma durumu

    Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir. - Necip Fazıl Kısakürek


KURULMA


[isim]
  • Kurulmak işi

    Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka. - Attila İlhan


MUSİKAR (Kelime Kökeni: Farsça mūsīḳār)


[isim] [eskimiş]
  • Gagasındaki deliklerden rüzgâr estikçe türlü sesler çıktığına inanılan bir masal kuşu
[müzik]
  • Mıskal

MAKSURE (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣūre)


[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • Camilerde, parmaklıklarla çevrilmiş yer

BURLESK (Kelime Kökeni: Fransızca burlesque)


[isim]
  • Sanat alanında ve özellikle edebiyatta rastlanan, komikliğe dayanan bir tür

BUSELİK (Kelime Kökeni: Farsça bū-selīk)


[isim] [müzik]
  • Klasik Türk müziğinde on üç basit makamdan biri

Birleşik Kelimeler: buselikaşiran, acembuselik, arazbarbuselik, bayatibuselik, gerdaniyebuselik, hisarbuselik, mahurbuselik, muhayyerbuselik, nevabuselik, sababuselik, sultanibuselik, şehnazbuselik, tahirbuselik


HİLEKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḥīle + Farsça -kâr)


[sıfat]
  • Hileci

    Münafık, hilekâr, mürai bir adam olarak şöhret almışsınız. - Ercüment Ekrem Talu


MUKABİL (Kelime Kökeni: Arapça muḳābil)


[sıfat]
  • Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan

    Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş. - Atatürk

[zarf]
  • Karşılık olarak

    Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zarf]
  • Rağmen

    Oraya altın parlaklığı veren guruplara mukabil buradan her sabah pırıl pırıl bir güneş doğduğunu da ben çok defalar gördüm. - Asaf Halet Çelebi


ABUSLUK


[isim]
  • Abus olma durumu

BURULMA


[isim]
  • Burulmak işi

Birleşik Kelimeler: burulma dayanımı