MAHMUDİYE ile Oluşan Kelimeler (MAHMUDİYE Kelime Türetme)



MAHMUDİYE harflerinden oluşan 101 kelime bulunuyor. MAHMUDİYE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mahmudiye kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

MAHMUDİYE20

7 Harfli Kelimeler

MAHMUDE16

6 Harfli Kelimeler

MAHDUM15, YAHUDİ15, HİMAYE13, MAHİYE13, MEDYUM13

5 Harfli Kelimeler

HAYDİ13, HUMMA12, HADİM12, MEHDİ12, MEDİH12, DUYMA11, DEYİM10, MİDYE10, MUMYA10, MEDYA10, YUMMA10, AMUDİ9, MADEM9, İDAME8, İMAME7

4 Harfli Kelimeler

UHDE11, YUHA11, YAHU11, AHDİ10, DAHİ10, DEHA10, HADİ10, İHYA10, HAMİ9, İMHA9, İHAM9, DİYE8, DİYA8, DEYİ8, DUMA8, DAYE8, MUDİ8, UYMA8, UMDE8, YUMA8
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

HUY10, YUH10, DAH9, DEH9, HEY9, HAD9, HAY9, AHU8, DUY8, HEM8, HAM8, AHİ7, YAD7, DUA6, DAM6, DEM6, MUM6, MEY6, UDİ6, YEM6
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

HU7, AH6, EH6, HA6, HE6, AY4, AD4, DE4, EY4, YA4, YE4, AM3, EM3, İM3, ME3, Mİ3, MA3


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

EM


[isim] [halk ağzında]
  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak


İM


[isim]
  • İşaret

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi


ME


[isim]
  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca


Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

AY


[ünlem]
  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]
  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim] [gök bilimi]
  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması


AD


[isim]
  • Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam

    Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[dil bilgisi]
  • Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ad almak
  • ad çekmek
  • adı (bile) olmamak
  • adı batası (veya batasıca)
  • adı batmak
  • adı bile okunmamak
  • adı çıkmak
  • adı çıkmış dokuza, inmez sekize
  • adı deliye çıkmak
  • adı duyulmak
  • adı geçmek
  • adı gibi bilmek
  • adı kaldırılmak
  • adı kalmak
  • adı karışmak
  • adı kötüye çıkmak
  • adını ...-ye çıkarmak
  • adını ağzına abdestle almak
  • adını ağzına almamak
  • adını anmak
  • adını bağışlamak
  • adını çıkarmak
  • adını kirletmek (veya lekelemek)
  • adını koymak
  • adını taşımak
  • adını vermek
  • adı olmak
  • adı var
  • ad koymak
  • ad takmak
  • ad vermek
  • ad yapmak

Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına

[isim]
  • Sayma

Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak


DE



EY


[ünlem]
  • Kendisine söz söylenilen kimse veya kimselerin dikkati çekilmek istendiğinde adın başına getirilen ve uzatılabilen bir seslenme sözü

    Ey arkadaş!


YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya


YE



DUA (Kelime Kökeni: Arapça duʿāʾ)


[isim] [din bilgisi]
  • Yakarış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dua (veya duasını) almak
  • dua etmek
  • duası tutmak

Birleşik Kelimeler: beddua, hayır dua, cenaze duası, hatim duası, karınca duası, pehlivan duası, sofra duası, yağmur duası, yemek duası


DAM


[isim]
  • Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm

    Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu. - Ercüment Ekrem Talu

[argo]
  • Tutukevi
[halk ağzında]
  • Ahır

    At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dama çıkmak
  • damdan çardağa atlamak
  • damdan düşen, damdan düşenin hâlini (veya hâlinden) bilir
  • damdan düşercesine
  • damdan düşer gibi
  • dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
  • dam yandı, içindeki sıçan da (birlikte) yandı

Birleşik Kelimeler: dam aktarma, dam altı, dam koruğu, ısıdam, aş damı, domuzdamı, öküz damı

[isim]
  • Dansta kavalyenin eşi

    Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı. - Çetin Altan


DEM (Kelime Kökeni: Farsça dem)


[isim]
  • Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
[halk ağzında]
  • Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması
[eskimiş]
  • Soluk, nefes
[eskimiş]
  • İçki
[eskimiş]
  • Koku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dem çekmek
  • dem tutmak
  • dem vurmak

Birleşik Kelimeler: her dem

[isim] [eskimiş]
  • Kan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dem dökmek

Birleşik Kelimeler: deveranıdem


MUM (Kelime Kökeni: Farsça mūm)


[isim]
  • Bir fitilin etrafına erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülerek genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
[fizik]
  • Işık şiddeti birimi, kandela
[kimya]
  • Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler

    En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muma döndürmek (veya çevirmek)
  • mum dibine ışık vermez
  • mum etmek
  • mum gibi
  • mum kesilmek
  • mumla aramak
  • mumla aratmak
  • mum olmak
  • mum tutturmak
  • mum yakmak
  • mum yanmayınca pervane dönmez (veya yanmaz)
  • mum yapıştırmak

Birleşik Kelimeler: mum ağacı, mum ampul, mum boyası, mum cilası, mum çiçeği, mum direk, mum duruşu, mumhane, mum palmiyesi, mumsöndü, bal mumu, eğir mumu, mühür mumu, yer mumu