MAHALLİLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



MAHALLİLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 39 kelime bulunuyor. 6 harfli MAHALLİLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAŞLAH14, HAŞLAK13, ŞAHİKA13, EMİŞME11, HELLİM11, HAMİLE11, MEŞİME11, AHLAKİ10, EŞİLME10, EKŞİME10, HELALİ10, HALELİ10, HALİLE10, İŞEMEK10, İŞLEME10, LAHİKA10, MEŞALE10, ŞEMAİL10, AŞKALE9, KALLEŞ9, KAŞELİ9, ŞALLAK9, ŞALAKİ9, ŞELALE9, EMİLME8, İMLEME8, MEMELİ8, MELAMİ8, ALLAME7, EKİLME7, EMEKLİ7, ELEMLİ7, KELİME7, MAAİLE7, MAKALE7, MELİKE7, ALKALİ6, LALELİ6, LEKELİ6


ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)


[isim] [kimya]
  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre


LALELİ


[sıfat]
  • Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)

LEKELİ


[sıfat]
  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma


ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)


[sıfat]
  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan


EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


ELEMLİ


[sıfat]
  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar


KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)


[isim]
  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi


MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)


[zarf] [eskimiş]
  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet


MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)


[isim]
  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale


MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi


EMİLME


[isim]
  • Emilmek işi

İMLEME


[isim]
  • İmlemek işi, ima

    Bir eleştirmenin birkaç tümceyi, bir iki imlemeyi saymazsak kırk yılda yazılmış bir yazısı var. - Nezihe Meriç


MEMELİ


[sıfat]
  • Memesi olan

    Birdenbire uzun boylu, diri memeli bir hatun askerin önüne çıktı. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: gagalı memeli


MELAMİ (Kelime Kökeni: Arapça melāmī)


[isim] [eskimiş]
  • Melamilik yanlısı olan kimse