MABEYİNCİLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



MABEYİNCİLİK harflerini içeren 6 harfli 52 kelime bulunuyor. 6 harfli MABEYİNCİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİNİCİ11, BİLİCİ11, BENCİL11, İYİCİL11, YENİCİ11, CEYLAN11, CİLBAN11, ALEMCİ10, BİYELİ10, BAKİYE10, BEYLİK10, ENBİYA10, MİNECİ10, MANİCİ10, NAMECİ10, NEMCİL10, YİLBİK10, ACİLEN9, BİNMEK9, BİLMEK9, EKİNCİ9, İKİNCİ9, İLMİYE9, İLKECİ9, KALECİ9, MALİYE9, NİAMEY9, YEMLİK9, AKLİYE8, ALBENİ8, BİNLİK8, BİKİNİ8, BENLİK8, BİENAL8, İYELİK8, İYİLİK8, İBİKLİ8, KİNAYE8, KALBEN8, KABİLE8, KABİNE8, ANEMİK7, İNİLME7, İNMELİ7, İKİLEM7, KEMANİ7, LİMAKİ7, MİKAİL7, MİNELİ7, MALİKİ7, MAKİNE7, İLİNEK6


İLİNEK


[isim] [felsefe]
  • Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz

ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)


[sıfat] [tıp]
  • Kansız

    Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner


İNİLME


[isim]
  • İnilmek işi

İNMELİ


[sıfat]
  • Bir tarafında inme bulunan, mefluç

    Hastanın sağ tarafı inmeli. - Peyami Safa


İKİLEM


[isim] [mantık]
  • İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikilemde kalmak
  • ikileme düşmek


KEMANİ (Kelime Kökeni: Farsça kemān + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Alaturka müzikte keman çalan kimse

LİMAKİ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe

MİKÂİL (Kelime Kökeni: Arapça mīkāʾīl)


[isim] [din bilgisi]
  • Tanrı buyruğu ile, insanların rızkını dağıtmakla ve doğa olaylarının gerçekleşmesini sağlamakla görevli melek

MİNELİ


[sıfat]
  • Mine ile süslenmiş

    Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


MALİKİ (Kelime Kökeni: Arapça mālikī)


[isim] [din bilgisi]
  • İslamiyette dört Sünni mezhepten biri

MAKİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)


[isim] [teknik]
  • Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü

    Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Araba, otomobil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makine çekmek
  • makine gibi
  • makine gibi adam
  • makineyi bozmak

Birleşik Kelimeler: makine dolabı, makine gücü, makine odası, makine parkı, makine yağı, buharlı makine, adres makinesi, alev makinesi, balya makinesi, buhar makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, çay makinesi, çekiç makinesi, çıpır makinesi, çoğaltma makinesi, daktilo makinesi, dikiş makinesi, diyaliz makinesi, fotoğraf makinesi, hava boşaltma makinesi, hesap makinesi, indükleme makinesi, kahve makinesi, kalandır makinesi, kambura makinesi, kaynak makinesi, kuluçka makinesi, kurutma makinesi, külhan makinesi, nakış makinesi, pastav makinesi, püskürtme makinesi, reşme makinesi, sağım makinesi, sıra makinesi, silme makinesi, silindir makinesi, sürfile makinesi, teksir makinesi, tınaz makinesi, tıraş makinesi, tost makinesi, ücretlendirme makinesi, ütü makinesi, yalan makinesi, yaprak makinesi, yayık makinesi, yazı makinesi, zikzak makinesi


AKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyye)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

    Akliye hekimi.

[felsefe] [toplum bilimi]
  • Akılcılık

ALBENİ


[isim] [mecaz]
  • Çekicilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • albenisi olmak
  • albeni vermek


BİNLİK


[isim]
  • Bin birimden oluşan para
[sıfat]
  • Bin tanesi bir arada olan

Birleşik Kelimeler: beş binlik, elli binlik, on binlik, yirmi binlik, yüz binlik


BİKİNİ (Kelime Kökeni: Fransızca bikini)


[isim]
  • Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi