MÜTENEKKİREN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MÜTENEKKİREN harflerini içeren 5 harfli 66 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜTENEKKİREN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MÜRİT8, TÜMEN8, TÜNME8, ÜTMEK8, ÜRKME8, ÜREME8, ÜREMİ8, EKÜRİ7, KÜTİN7, KÜRİT7, KÜREK7, KÜKRE7, NÜKTE7, TÜNEK7, TÜRKİ7, ÜNİTE7, ÜRKEK7, ERMEK6, ERMİN6, ETMEK6, ETMEN6, ERİME6, EKMEK6, ENEME6, İRKME6, İNMEK6, İTMEK6, İMREN6, KEREM6, KERİM6, KEMER6, KEMİK6, KEMRE6, METİN6, METRE6, MEKİK6, MERET6, MEREK6, NİMET6, TEMİN6, TEMEK6, TERME6, TERİM6, TEKME6, ERKEK5, ERKEN5, ERKİN5, ETENE5, ETKEN5, ETKİN5, ETNİK5, KERKİ5, KERTE5, KERTİ5, KETEN5, KENET5, KEKRE5, NEKRE5, TİNER5, TERKİ5, TEREK5, TEKNE5, TEKKE5, TEKİR5, TEKİN5, TEKER5


ERKEK


[isim]
  • Yetişkin adam, bay, er kişi

    Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

[biyoloji]
  • Sperma oluşturan organizma
[sıfat] [mecaz]
  • Sözüne güvenilir, mert
[sıfat]
  • Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı
[sıfat]
  • Sert, kolay bükülmez

    Erkek demir, erkek bakır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
  • erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
  • erkek gibi
  • erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
  • erkek olmak
  • erkek sel, kadın göl

Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı


ERKEN


[zarf]
  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı


ERKİN


[sıfat]
  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ETENE


[isim] [anatomi]
  • Döl eşi
[bitki bilimi]
  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

ETKEN


[isim]
  • Etki eden şey, faktör

    Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And

[kimya]
  • Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir
[dil bilgisi]
  • Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı

    Kırmak, bilmek etken fiillerdir.

Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde


ETKİN


[sıfat]
  • Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
[felsefe]
  • Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
[kimya]
  • Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin


ETNİK (Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)


[sıfat] [toplum bilimi]
  • Kavimle ilgili, budunsal, kavmî

KERKİ


[isim] [halk ağzında]
  • Keser

KERTE


[isim]
  • İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
[mecaz]
  • Derece, radde

    Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kertesine gelmek
  • kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte


KERTİ


[isim]
  • Kerte
[sıfat] [halk ağzında]
  • Bayat (ekmek, et)

KETEN (Kelime Kökeni: Arapça kettān)


[isim] [bitki bilimi]
  • Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
[sıfat]
  • Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)

    Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Birleşik Kelimeler: keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni


KENET


[isim]
  • İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenet etmek
  • kenet gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kenet mili


KEKRE


[sıfat]
  • Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan

NEKRE (Kelime Kökeni: Arapça nekre)


[sıfat] [eskimiş]
  • Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci

    Nekre ve zarif, iyi bir hatipti. - Falih Rıfkı Atay


TİNER (Kelime Kökeni: İngilizce thinner)


[isim] [kimya]
  • İnceltici