LİSANİYAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



LİSANİYAT harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli LİSANİYAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İSYAN8, SLAYT8, SALYA8, YASAL8, YASİN8, ALYAN7, LİYAN7, TAYİN7, YANAL7, YALAN7, ASLAN6, ATLAS6, İSNAT6, LİSAN6, LASTA6, NİSAİ6, SİTİL6, SANAT6, SANAL6, SALTA6, SALAT6, TASNİ6, TALAS6, ATİNA5, İTİLA5, İTİNA5, LATİN5, TALAN5


AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Yücelme

    Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itila etmek


İTİNA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtināʾ)


[isim]
  • Özen

    Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itina etmek


LATİN


[isim]
  • İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse

Birleşik Kelimeler: Latin çiçeği, Latin dilleri, Latin halkları, Latin harfleri, Latin yelkeni


TALAN


[isim]
  • Yağma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talandan geçmek
  • talan etmek

Birleşik Kelimeler: alan talan


ASLAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan
[mecaz]
  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)


[isim]
  • Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten

Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği

[isim] [coğrafya]
  • Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi

Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası


İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)


[isim]
  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
[mecaz]
  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu


LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)


[isim]
  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan


LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)


[isim] [matematik]
  • Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

NİSAİ (Kelime Kökeni: Arapça nisāʾī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kadınla ilgili

    Nisai hastalık.


SİTİL


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük bakraç, su kovası

SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)


[isim]
  • Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

    Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları


SANAL


[sıfat]
  • Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî
[matematik]
  • Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım

Birleşik Kelimeler: sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet


SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim] [denizcilik]
  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
[isim] [eskimiş]
  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin