LEKSİKOLOJİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



LEKSİKOLOJİ harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli LEKSİKOLOJİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Leksikoloji ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Leksikoloji olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KOLEJ15, LOJİK15, OJELİ15, JİKLE14, ESKİL6, EKSİK6, KOLİK6, KİLİS6, KİLSİ6, KESKİ6, KESİK6, OLEİK6, SİLLE6, SİLKİ6, SİLİK6, SİKKE6, SEKİL6, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, KİLLİ5, KELİK5, KELLİ5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KİLLİ


[sıfat]
  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.


KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


ESKİL


[isim]
  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

EKSİK


[sıfat]
  • Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

    Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

[isim]
  • İhtiyaç duyulan şey

    Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksik çıkmak
  • eksik doğmak
  • eksik etmemek
  • eksik gelmek
  • eksik olma!
  • eksik olmamak
  • eksik olmasın
  • eksik olsun

Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik


KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)


[isim] [tıp]
  • Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı

KİLİS


[isim]
  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KİLSİ


[sıfat]
  • Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi

KESKİ


[isim]
  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç

KESİK


[sıfat]
  • Kesilmiş olan, maktu

    Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Çökelek
[isim]
  • Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür

    İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay

[isim]
  • Kesilmiş olan yer

    Parmağındaki kesikler.

[spor]
  • Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
[argo]
  • Parası olmayan
[argo]
  • Tutkun, hayran
[isim] [halk ağzında]
  • Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek

Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik


OLEİK (Kelime Kökeni: Fransızca oléique)


[isim] [kimya]
  • Oleik asit

Birleşik Kelimeler: oleik asit


SİLLE (Kelime Kökeni: Farsça sīlī)


[isim]
  • Elin iç yüzüyle vurulan tokat

    Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: sille tokat