LEKESİZLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



LEKESİZLİK harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli LEKESİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SEZİ8, EZEL7, EZİK7, İKİZ7, ZİLE7, ZEKİ7, ESKİ5, ESİK5, EKSİ5, İSLİ5, KİLS5, KESE5, LİSE5, SİLİ5, SEKİ5, SELE5, EKLİ4, ELEK4, ELİK4, ELLİ4, İLLİ4, İLLE4, İLKE4, İLİK4, KLİK4, KİLE4, KEKE4, KELE4, LEKE4


EKLİ


[sıfat]
  • Eklenmiş olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü


ELEK


[isim]
  • Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç

    Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elekten geçirmek

Birleşik Kelimeler: norton eleği


ELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Dağ keçisi

    Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar


ELLİ


[isim]
  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]
  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli


İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)


[sıfat] [eskimiş] [felsefe]
  • Nedensel

İLLE


[zarf] [halk ağzında]
  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin


İLKE


[isim]
  • Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip

    İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner

[mantık]
  • Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip

Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi


İLİK


[isim]
  • Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
[isim]
  • Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iliği kemiği donmak
  • iliği kemiği ısınmak
  • iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
  • iliğine (veya iliklerine) kadar
  • iliğine kadar ıslanmak
  • iliğini kemirmek
  • iliğini kurutmak
  • ilik gibi
  • iliklerinde duymak

Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği


KLİK (Kelime Kökeni: Fransızca clique)


[isim]
  • Hizip

KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)


[isim]
  • Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek

    Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü


KEKE


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kekeme

KELE


[isim] [halk ağzında]
  • Boğa, tosun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleye çekmek


LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)


[isim]
  • Kirliliği gösteren iz

    Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[biyoloji]
  • Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
[mecaz]
  • Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe

    Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar

[gök bilimi]
  • Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • leke etmek
  • leke getirmek
  • leke olmak
  • leke sürmek

Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi


ESKİ


[sıfat]
  • Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı

    Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç

[isim]
  • Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim] [alay yollu]
  • Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

    Mebus eskisi. Müdür eskisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eski ağza yeni taam
  • eski çamlar bardak oldu
  • eski defterleri kapatmak
  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
  • eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
  • eski düşman dost olmaz
  • eski hamam eski tas
  • eski hayratı da berbat etmek
  • eski kimliğine bürünmek
  • eski köye yeni âdet getirmek
  • eski kulağı kesiklerden olmak
  • eskisi kadar (veya gibi)
  • eskisini aratmamak
  • eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
  • eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı

Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski


ESİK


[isim] [halk ağzında]
  • Çukur yer