LAUBALİYANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



LAUBALİYANE harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli LAUBALİYANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ABİYE9, ALBAY9, BİYEL9, BİLYE9, BALYA9, BEYİN9, BEYAN9, BAYAN9, İLBAY9, YABAN9, ABULİ8, ABANİ7, ABANA7, ALYAN7, BANAL7, BELLİ7, BENLİ7, ENAYİ7, LİYAN7, LEYLİ7, YELİN7, YELLİ7, YENLİ7, YANAL7, YALAN7, ALENİ5


ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


ABANİ


[isim]
  • Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş

    Bursa abanisi.

[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış

    Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı. - Halide Edip Adıvar


ABANA


[isim]
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)


[isim] [teknik]
  • Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet

Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı


BANAL (Kelime Kökeni: Fransızca banal)


[sıfat]
  • Herkesçe kullanılan, anlaşılan
[mecaz]
  • Bayağı, sıradan

BELLİ


[sıfat]
  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]
  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz


BENLİ


[sıfat]
  • Ben (I) bulunan

    Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: püskürme benli


ENAYİ


[sıfat] [argo]
  • Fazla bön, avanak, et kafalı, budala

    İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği


LİYAN (Kelime Kökeni: Arapça liyān)


[isim] [bitki bilimi]
  • Yabani ormanlarda yetişen parazit sarmaşığı

    Önünüz liyanlarla sımsıkı örülmüştür. - Falih Rıfkı Atay


LEYLİ (Kelime Kökeni: Arapça leylī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yatılı

    Orada Amerikan mektebine leyli verdi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: leyli meccani


YELİN


[isim] [halk ağzında]
  • İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü

YELLİ


[sıfat]
  • Yeli çok olan, rüzgârlı

    Yelli bir tepe.

[mecaz]
  • İşveli, fıkırdak

YENLİ


[sıfat]
  • Yenleri olan

    Geniş yenli gömlek.


YANAL


[sıfat]
  • Yanda olan, yana düşen
[halk ağzında]
  • Alaca, iki renkli

    O dalın ucunda bir yanal alma / Almasını al da dalını yolma - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: yanal yüzey


YALAN


[isim]
  • Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır

    Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski Şarklılardır. - Ahmet Haşim

[sıfat]
  • Uydurma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalana şerbetli olmak
  • yalan atmak (veya kıvırmak)
  • yalan çıkmak
  • yalanı çıkmak
  • yalanını yakalamak (veya tutmak)
  • yalan yere
  • yalan yere yemin etmek

Birleşik Kelimeler: yalan dolan, yalan dünya, yalan haber, yalan makinesi, yalan yanlış, beyaz yalan, katmerli yalan, kuyruklu yalan