LAKLAMA harflerinden oluşan 33 kelime bulunuyor. LAKLAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Laklama kelimesinin anlamı nedir? Laklama ile başlayan kelimeler. Laklama ile biten kelimeler. İçinde laklama olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
ALLAMAK8, LAKLAMA8
6 Harfli Kelimeler
ALLAMA7, AKLAMA7, LAAKAL6
5 Harfli Kelimeler
ALMAK6, KALMA6, MALAK6, AKALA5, ALAKA5
4 Harfli Kelimeler
ALMA5, AMAL5, AKMA5, KAMA5, LAMA5, MALA5, KALA4, LAKA4, LALA4
3 Harfli Kelimeler
AMA4, KAM4, LAM4, MAL4, AKA3, ALA3, KAL3, LAL3, LAK3
2 Harfli Kelimeler
AM3, MA3, AK2, AL2, LA2
AK
[isim]
-
Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
[sıfat] [mecaz]
[sıfat] [mecaz]
[sıfat] [mecaz]
-
Sıkıntısız, rahat
Ak günler göresin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ak akçe kara gün içindir
- ak dediğine kara demek
- ak don kara don geçitte belli olur
- ak gün ağartır, kara gün karartır
- akı ak karası kara
- akı karası geçitte belli olur
- akım derken bokum demek
- ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
- ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
- ak koyunun kara kuzusu da olur
- ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
- akla karayı seçmek
- ak sakaldan yok sakala gelmek
Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı
AL
[isim]
-
Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
[isim] [eskimiş]
-
Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
[kimya]
-
Alüminyum elementinin simgesi
LA
(Kelime Kökeni: İtalyanca la)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
-
Lantan elementinin simgesi
AKA
[isim] [halk ağzında]
ÂLÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
[sıfat]
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
[isim]
[halk ağzında]
-
Açık kestane renginde olan, ela (göz)
[isim] [halk ağzında]
-
Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
KAL
[isim] [madencilik]
-
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
Birleşik Kelimeler: kalhane
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
LAL
(Kelime Kökeni: Farsça lāl)
[sıfat]
-
Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: lalüebkem
[isim] [eskimiş]
-
Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
[sıfat]
LAK
[isim]
-
Uzak Doğu'da yetişen Amerikan elmasından çıkan zamk
AM
[isim] [kaba konuşmada]
[kimya]
-
Amerikyum elementinin simgesi
KALA
[zarf]
LAKA
(Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)
[isim]
[isim]
-
Yol üzerinde oluşan çukur
LALA
(Kelime Kökeni: Farsça lālā)
[isim] [eskimiş]
[tarih]
-
Şehzadelerin özel eğitmenleri
[ünlem]
-
Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
ÂMÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
[sıfat]
[bağlaç]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
KAM
[isim]
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
LÂM
(Kelime Kökeni: Arapça lām)
[isim]
-
Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- lâm elif çevirmek (veya çizmek)
- lâmı cimi yok
[isim]
-
Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası