KITAAT ile Oluşan Kelimeler (KITAAT Kelime Türetme)



KITAAT harflerinden oluşan 22 kelime bulunuyor. KITAAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kıtaat kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

KITAAT7

5 Harfli Kelimeler

TAKAT5

4 Harfli Kelimeler

ATIK5, ATKI5, KITA5, KATI5, TAKI5, ATAK4, TAKT4, TAKA4, TAAT4

3 Harfli Kelimeler

AKI4, KIT4, TIK4, ATA3, AKA3, KAT3, TAK3, TAT3

2 Harfli Kelimeler

AT2, AK2, TA2


AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)


[zarf]
  • Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz

    Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ta kendisi
  • ta ki

[kimya]
  • Tantal elementinin simgesi

ATA


[isim]
  • Baba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atadan babadan görmek
  • ata dostu oğla mirastır
  • atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
  • atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
  • ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
  • atasını tanımayan Allah'ını tanımaz

Birleşik Kelimeler: atabey, ataerki, ata lira, atasarısı, atasözü


AKA


[isim] [halk ağzında]
  • Ağabey

KAT


[isim]
  • Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü

    Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. - Sait Faik Abasıyanık

[jeoloji]
  • Katman
[matematik]
  • Tekrarlanan bir sayının toplamı

    6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kat çıkmak

Birleşik Kelimeler: katbekat, kat görevlisi, kat irtifakı, kat kat, katsayı, kat yuvarı, alt kat, askat, asma kat, binkat, çekme kat, duyar kat, orta kat, ortak kat, üçkat, üst kat, yalın kat, yedi kat el, bahçe katı, bodrum katı, çatı katı, giriş katı, ocak katı, yer katı, zemin katı

[isim] [eskimiş]
  • Kesme, kesilme
[edebiyat]
  • Kesme

Birleşik Kelimeler: katetmek, katolunmak


TAK


[isim]
  • Tahta vb. bir şeye vurulduğunda veya silah patlayınca çıkan tok ve sert ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tak etmek

Birleşik Kelimeler: tak tak, tak tuk

[isim]
  • Millî bayramlarda veya önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde, geçit yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, yazılar ve çiçeklerle süslenen kemer

    Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor. - Aka Gündüz


TAT


[isim]
  • Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum
[mecaz]
  • Hoşa giden durum, lezzet, zevk

    Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz. - Şevket Rado

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tadı damağında kalmak
  • tadı gelmek
  • tadı kaçmak (veya gitmek)
  • tadına bakmak
  • tadına doyum olmamak
  • tadına varmak
  • tadında bırakmak
  • tadından yenmemek
  • tadını almak
  • tadını bulmak
  • tadını çıkarmak
  • tadını kaçırmak
  • tadını tuzunu bulmak
  • tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak)
  • tadı tuzu yok
  • tat almak
  • tat kazanmak
  • tat vermek

Birleşik Kelimeler: tat alma duyusu, tat alma organı, tatbilir, tat duyusu, ağız tadı, damak tadı, kabak tadı

[isim] [halk ağzında]
  • Dilsiz
[isim] [eskimiş]
  • Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar

ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


TAKT (Kelime Kökeni: Fransızca tact)


[isim]
  • Yerinde konuşma veya davranma

TAKA


[isim] [denizcilik]
  • Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi

    Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]
  • Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz

TAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿat)


[isim]
  • Allah'ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme

AKI


[isim] [fizik]
  • Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan

Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışınım akısı


KIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaḥṭ)


[sıfat]
  • İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol(II) karşıtı

    O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat, kıtı kıtına, aklı kıt


TIK


[isim]
  • İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tık yok

Birleşik Kelimeler: tık tık