KISIRLIK ile Oluşan Kelimeler (KISIRLIK Kelime Türetme)



KISIRLIK harflerinden oluşan 28 kelime bulunuyor. KISIRLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kısırlık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

KISIRLIK12

7 Harfli Kelimeler

SIKILIK11

6 Harfli Kelimeler

ISIRIK10, SIKLIK9, KIRLIK8, KIRKLI8

5 Harfli Kelimeler

ISLIK8, KISKI8, KISIR8, KISIK8, SIRLI8, SIRIK8, KIRIK7, KIRKI7, KILIK7, KILIR7, LIKIR7

4 Harfli Kelimeler

ISIL7, SIKI7, ILIK6, KIRK5

3 Harfli Kelimeler

ISI6, SIR5, SIK5, IRK4, KIR4, KIL4

2 Harfli Kelimeler

IR3


IR


[kimya]
  • İridyum elementinin simgesi
[isim]
  • 343 yır

IRK (Kelime Kökeni: Arapça ʿirḳ)


[isim]
  • Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu

    Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır. - Salâh Birsel

[biyoloji]
  • Bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm

Birleşik Kelimeler: ırk ayrımı, ırk bilimi, ırk birliği, alt ırk, beyaz ırk, sarı ırk, siyah ırk


KIR


[isim]
  • Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk

    Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Kır sakal. Kır at.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan

Birleşik Kelimeler: gök kır, koyu kır, bakla kırı, demir kırı, sıçan kırı, süt kırı, turna kırı

[isim]
  • Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ bayır

    Araba tenha, düz yolda tıkır tıkır gidiyor, ara sıra kır kokuları getiren hafif bir rüzgâr esiyordu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: kır bekçisi, kır çiçeği, kır eğlencesi, kır gerillası, kır gülü, kır kahvesi, kır serdarı


KIL


[isim]
  • Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
[sıfat]
  • Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan

    Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek - Halk türküsü

[sıfat] [argo]
  • Huysuz, geçimsiz (kimse)
[bitki bilimi]
  • Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıl (kadar) kalmak
  • kıl gibi
  • kılı kıpırdamamak
  • kılı kırk yarmak
  • kılına dokunmamak
  • kılına halel gelmemek
  • kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
  • kıl kapmak
  • kıl olmak

Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar


KIRK


[isim]
  • Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat] [matematik]
  • Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırk basmak
  • kırk bir (buçuk) kere maşallah!
  • kırk dereden su getirmek
  • kırk evin kedisi
  • kırk gün günahkâr, bir gün tövbekâr
  • kırk gün taban eti, bir gün av eti
  • kırkı (veya kırkları) karışmak
  • kırkı çıkmak
  • kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak
  • kırkından sonra azanı teneşir paklar
  • kırkından sonra azmak
  • kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
  • kırkından sonra saz çalmak
  • kırk kapının ipini çekmek
  • kırk tarakta bezi olmak
  • kırk yıl kıran olmuş, eceli gelen ölmüş

Birleşik Kelimeler: kırkambar, kırkayak, kırk basması, kırkbayır, kırkbeşlik, kırkbudak, kırkgeçit, kırk hamamı, kırkikilik, kırkikindi, kırk kere, kırkmerak, kırkmerdiven, kırk para, kırkyama, kırkyıl


SIR


[isim]
  • Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik

    Küpün sırı dökülmüş.

[isim]
  • Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırra ermek
  • sırra kadem basmak
  • sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
  • sır tutmak (veya saklamak)
  • sır vermek (veya sızdırmak)

Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı


SIK


[sıfat]
  • Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı

    Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.

[zarf]
  • Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
[zarf]
  • Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak

    Çiçekleri çok sık diktik.

Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık


ILIK


[sıfat]
  • Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak

    Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi


ISI


[isim] [fizik]
  • Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji

    Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı


KIRIK


[sıfat]
  • Kırılmış olan

    Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[isim]
  • Kırılmış bir şeyden ayrılan parça

    Cam kırığı.

[isim]
  • Kemiğin bir etki ile kırılması

    Kolunda kırık yok ama çıkık var.

[isim]
  • Bir şeyin kırılan yeri

    Bunun kırığı neresinde?

[isim]
  • Kırıntı

    Ekmek kırığı.

[isim]
  • Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul
[mecaz]
  • Gücenmiş, üzgün

    Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış. - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırığı olmak
  • kırık plak gibi

Birleşik Kelimeler: kırık çizgi, kırık dökük, kırık hava, ırzı kırık, ipi kırık, kalbi kırık, kıçı kırık

[isim] [halk ağzında]
  • Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırığı olmak

Birleşik Kelimeler: kırık dölü

[isim] [jeoloji]
  • Fay

KIRKI


[isim]
  • Kırkma işi

KILIK


[isim]
  • Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş

    Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]
  • Bir kimsenin resmi, fotoğraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılığa bürünmek
  • kılığına girmek
  • kılıktan kılığa girmek

Birleşik Kelimeler: kılık kıyafet


KILIR


[isim] [bitki bilimi]
  • Maydanozgillerden, bir yıllık ve özel kokulu otsu bir bitki (Ammi visnaga)

LIKIR


[isim]
  • Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses

Birleşik Kelimeler: lıkır lıkır


ISIL


[sıfat] [fizik]
  • Isı ile, sıcaklıkla ilgili, termik

Birleşik Kelimeler: ısıl işlem