KIRAATHANECİLİK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



KIRAATHANECİLİK harflerini içeren 8 harfli 36 kelime bulunuyor. 8 harfli KIRAATHANECİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HARİTACI16, HALTERCİ15, CAHİLANE15, HAKTANIR13, HAKANLIK13, İKRAHLIK13, NİKAHLIK13, RAHATLIK13, TENHALIK13, ANTİKACI12, AHENKTAR12, AHRETLİK12, HİLKATEN12, KANTARCI12, KANALCIK12, KAHİNLİK12, KATRANCI12, KARATECİ11, TANKERCİ11, ARALIKTA9, ANKARALI9, AKTARLIK9, AKRANLIK9, KANTARLI9, KARANLIK9, KENARLIK9, KATRANLI9, ANALİTİK8, ATAERKİL8, ANAERKİL8, ERKİNLİK8, ETKİNLİK8, KANAATLİ8, KERTİKLİ8, LANARKİT8, RİKKATLİ8


ANALİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca analytique)


[sıfat]
  • Çözümlemeli

Birleşik Kelimeler: analitik zekâ


ATAERKİL


[sıfat] [toplum bilimi]
  • Soyda, temel olarak babayı alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden (topluluk), pederşahi, patriarkal

ANAERKİL


[sıfat] [toplum bilimi]
  • Anaerki temeline dayanan, maderşahi, matriarkal

ERKİNLİK


[isim]
  • Erkin olma durumu, serbestlik

ETKİNLİK


[isim]
  • Etkin olma durumu, müessiriyet
[felsefe]
  • Fiilde bulunanın, etkin olanın niteliği
[ruh bilimi]
  • Bir canlının iç veya dış uyaranların etkisiyle giriştiği çalışma durumu
[toplum bilimi]
  • İnsanın çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylemi

Birleşik Kelimeler: etkinlik merkezi, aşırı etkinlik, eğitici etkinlik, eğitsel etkinlik, ışın etkinlik, sosyal etkinlik, radyo etkinliği


KANAATLİ


[sıfat]
  • Kanaatkâr

KERTİKLİ


[sıfat]
  • Kertiği olan

    Ali bakırı çıkmış, kenarları kertikli bir sahanla getirdiği suyu anasının yanına koydu. - Orhan Kemal


LANARKİT (Kelime Kökeni: Fransızca lanarkite)


[isim] [kimya]
  • Hidratlı doğal kurşun sülfat

RİKKATLİ


[sıfat]
  • Nazik, kibar, ince

    Acaba dünyada, bu ölçüden daha rikkatli, hassasiyetli ve hikmetli ne duydunuz? - Necip Fazıl Kısakürek


ARALIKTA


[zarf]
  • Öbür şeyler arasında, bu arada

ANKARALI


[isim]
  • Ankara ilinden olan kimse

    Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


AKTARLIK


[isim]
  • Aktarın yaptığı iş

AKRANLIK


[isim]
  • Akran olma durumu

KANTARLI


[sıfat] [argo]
  • Çok ağır

    Yapabilse, bir an evvel kurtulmak isterdi bu kantarlı külfetten. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantarlıyı savurmak

Birleşik Kelimeler: kantarlı küfür


KARANLIK


[isim]
  • Işık olmama durumu

    Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[sıfat]
  • Işıksız
[mecaz]
  • Üzüntü, sıkıntı, perişanlık

    Demiştim ya, bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat] [mecaz]
  • Yasalara, töreye uygun olmayan

    Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat] [mecaz]
  • Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)

    Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. - Ahmet Ümit

[sıfat] [mecaz]
  • Karışık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karanlığa gömülmek
  • karanlığa kalmak
  • karanlığı deşmek (veya yırtmak)
  • karanlık basmak (veya çökmek)
  • karanlık etmek
  • karanlık kesilmek
  • karanlıkta göz kırpmak

Birleşik Kelimeler: karanlık nokta, karanlık oda, alaca karanlık, yarı karanlık, zifirî karanlık, akşam karanlığı, ay karanlığı