KILIÇHANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KILIÇHANE harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli KILIÇHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAÇLI13, ÇIKIN10, HAKLI10, KILIÇ10, AHENK9, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇIKAN9, ÇANLI9, ÇAKIL9, ÇAKIN9, ÇALIK9, ÇALKI9, ELHAK9, HELAK9, HALEN9, HANEK9, KAÇLI9, KALIÇ9, LAÇIN9, LAKÇI9, KINLI7, ANLIK6, KANLI6, KALIN6, AKLEN5


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

ANLIK


[sıfat]
  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

[isim] [ruh bilimi]
  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
[isim] [ruh bilimi]
  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık


KANLI


[sıfat]
  • Kan bulaşmış

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[isim]
  • Kan davasında taraf olan kimse

    Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal

[tıp]
  • Kanı yoğun olan, demevi

    Kanlı adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanlı gömlek gizlenemez
  • kanlısı olmak
  • kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek

Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı


KALIN


[sıfat]
  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı

    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalın incelene kadar ince süzülür

Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın

[isim] [halk ağzında]
  • Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık

    Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü

[isim]
  • Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü

KINLI


[sıfat]
  • Kını olan, bir kınla sarılı olan
[isim] [bitki bilimi]
  • Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak

AHENK (Kelime Kökeni: Farsça āheng)


[isim]
  • Uyum

    Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay

[mecaz]
  • Uzlaşma

    Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. - Haldun Taner

[eskimiş]
  • Ezgi

    Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahengi bozulmak
  • ahenk almak
  • ahenk kurmak
  • ahenk sağlamak
  • ahenk vermek
  • ahenk yapmak

Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, ahenk tahtası


AÇLIK


[isim]
  • Aç olma durumu

    Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat

[mecaz]
  • Kıtlık
[mecaz]
  • Aşırı istek içinde bulunma

    Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
  • açlık çekmek
  • açlık ile tokluğun arası yarım yufka
  • açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
  • açlıktan imanı gevremek
  • açlıktan nefesi kokmak
  • açlıktan ölmek
  • açlıktan ölmeyecek kadar

Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık


AKÇIL


[sıfat]
  • Rengi atmış, ağarmış

    Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay


ÇIKAN


[isim] [matematik]
  • Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı

ÇANLI


[sıfat]
  • Çanı olan

Birleşik Kelimeler: çanlı şamandıra


ÇAKIL


[isim] [mineraloji]
  • Çakıl taşı

    Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol


ÇAKIN


[isim]
  • Kıvılcım

ÇALIK


[sıfat]
  • Çarpık

    Ağzı burnu çalık.

[halk ağzında]
  • Yan yan giden

    Çalık at.

[isim]
  • Çıban yeri
[isim]
  • Koyunlarda çiçek hastalığı
[isim]
  • Çalgın

Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı


ÇALKI


[isim]
  • Çalgıç
[halk ağzında]
  • Tırpan

ELHAK (Kelime Kökeni: Arapça elḥaḳḳ)


[zarf]
  • Gerçekten, hiç şüphesiz, doğrusu

    Eh bizim manikürler elhak iyi işlemiş ve intikamım centilmence alınmıştı. - Nazım Hikmet