KILINIŞ ile Oluşan Kelimeler (KILINIŞ Kelime Türetme)



KILINIŞ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. KILINIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kılınış kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

KILINIŞ13

6 Harfli Kelimeler

IŞIKLI12, IŞINLI12

5 Harfli Kelimeler

IŞKIN10, KIŞIN10, KILIŞ10, KINLI7

4 Harfli Kelimeler

IŞIK9, IŞIL9, IŞIN9, IŞKI9, ILIK6

3 Harfli Kelimeler

KIŞ7, ŞIK7, KIN4, KIL4


KIN


[isim]
  • Bıçak, kılıç vb. kesici araçların kabı
[bitki bilimi]
  • Buğdaygillerde olduğu gibi yapraklarda sapın bir bölümünü uzunlamasına saran, geniş dış bölüm

Birleşik Kelimeler: kın kanat, kın kanatlılar, yaprak kını


KIL


[isim]
  • Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
[sıfat]
  • Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan

    Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek - Halk türküsü

[sıfat] [argo]
  • Huysuz, geçimsiz (kimse)
[bitki bilimi]
  • Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıl (kadar) kalmak
  • kıl gibi
  • kılı kıpırdamamak
  • kılı kırk yarmak
  • kılına dokunmamak
  • kılına halel gelmemek
  • kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
  • kıl kapmak
  • kıl olmak

Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar


ILIK


[sıfat]
  • Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak

    Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi


KINLI


[sıfat]
  • Kını olan, bir kınla sarılı olan
[isim] [bitki bilimi]
  • Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak

KIŞ


[isim]
  • Kuzey yarım kürede 22 Aralık-21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, sonbaharla ilkbahar arasındaki soğuk mevsim

    Kıştı. Yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • Çok soğuk hava

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kış basmak (veya bastırmak)
  • kışı geçirmek
  • kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir
  • kış yapmak

Birleşik Kelimeler: kış çorbası, kış dönemi, Kış Dönencesi, kış günü, kış kayıtı, kış kıyamet, kış uykusu, kara kış, yaz kış, yazlı kışlı

[isim]
  • Tavuk vb. kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses

ŞIK (Kelime Kökeni: Fransızca chic)


[sıfat]
  • Güzel, zarif, modaya uygun

    Şık bir elbise.

[mecaz]
  • Yerinde, uygun

    Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur. - Peyami Safa

[isim]
  • Seçenek

    Sizin için iki şık var, ya çalışacaksınız ya bu işten vazgeçeceksiniz.


IŞIK


[isim]
  • Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk

    Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı

    Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb

    Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan. - Necati Cumalı

[fizik]
  • Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ışığı altında
  • ışık almak
  • ışık tutmak

Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışık aylası, ışık aynası, ışık bacası, ışık çanağı, ışık değneği, ışık eğrisi, ışık göçüm, ışık gölge, ışık hızı, ışık ışını, ışıkkesen, ışık kirliliği, ışık korkusu, ışık küre, ışıkölçer, ışık ölçümü, ışık yılı, ışık yuvarı, ışığa doğrulum, ışığa göçüm, dağınık ışık, yeşil ışık, ay ışığı, burçlar ışığı, buz ışığı, gün ışığı, güven ışığı, projektör ışığı, umut ışığı


IŞIL


[sıfat]
  • Işıklı

Birleşik Kelimeler: ışıl ışıl, ışıl küf, florışıl, fosforışıl, gazışıl


IŞIN


[isim] [fizik]
  • Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua
[matematik]
  • Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri

Birleşik Kelimeler: ışın bilimi, ışın etkin, ışınölçer, ışın tedavisi, ışın tedavi uzmanı, öz ışın, ışık ışını, lazer ışını, kozmik ışınlar, alfa ışınları, beta ışınları, gama ışınları


IŞKI


[isim] [halk ağzında]
  • Deri, tahta kazımakta kullanılan, iki ucu saplı eğri bıçak

IŞKIN


[isim] [halk ağzında]
  • Kayalık yerlerde ve dağlarda yetişen, yenilebilir bir tür ot

KIŞIN


[zarf]
  • Kış mevsiminde, kış süresince

    Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KILIŞ


[isim]
  • Kılma işi

IŞIKLI


[sıfat]
  • Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani, ziyalı, ziyadar

    Tünelin ışıklı ucundan doğru bir esinti geliyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu

    Kadınınsa güzel yüzü dökülüyor önüne, kocasından uzaklaşıyor, ışıklı gözleri doluyor, dudağı titriyor giderek. - Yusuf Atılgan


IŞINLI


[sıfat]
  • Işın veren, ışın saçan