KILDIRTMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



KILDIRTMAK harflerini içeren 7 harfli 22 kelime bulunuyor. 7 harfli KILDIRTMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ADIMLIK12, DAMITIK12, KADILIK11, ARTIMLI10, ATIMLIK10, ILITMAK10, KIRMALI10, KIRILMA10, KIRITMA10, KALITIM10, KATILIM10, TIKILMA10, TIMARLI10, ARIKLIK9, IRAKLIK9, KARILIK9, KAKIRTI9, KATIKLI9, KATILIK9, KATKILI9, LAKIRTI9, KARTLIK8


KARTLIK


[isim]
  • Kart olma durumu
[isim]
  • Kart konulan gereç

ARIKLIK


[isim]
  • Zayıflık, sıskalık

IRAKLIK


[isim]
  • Uzaklık

KARILIK


[isim]
  • Kadın olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karılık etmek

Birleşik Kelimeler: kocakarılık


KAKIRTI


[isim]
  • Kuru şeylerin birbirine sürtünmesinden veya kırılmasından çıkan sesin adı

KATIKLI


[sıfat]
  • İçinde katık bulunan

Birleşik Kelimeler: katıklı aş


KATILIK


[isim]
  • Katı (I) olma durumu
[mecaz]
  • Acımasız, duygusuz olma durumu

    Öğretmenlik için lazım gelen metaneti ve kalp katılığını belki bu sayede kazanırım. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: yüreği katılık


KATKILI


[sıfat]
  • İçine yabancı madde katılmış olan, karışık, saf olmayan

LAKIRTI


[isim]
  • Söz, laf

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]
  • Boş söz, dedikodu, laf

    Lakırtıdır o, aldırma!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakırtı ağzından dökülmek
  • lakırtı çıkarmak
  • lakırtı etmek
  • lakırtısı ağzında kalmak
  • lakırtısı mı olur?
  • lakırtısını etmek
  • lakırtı taşımak
  • lakırtıya boğmak
  • lakırtıya tutmak
  • lakırtı yetiştirmek
  • lakırtıyı ağzına tıkamak
  • lakırtıyı ezip büzmek
  • lakırtıyı kesmek

Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı


ARTIMLI


[sıfat]
  • Pişince şiştiği için miktarı artmış gibi görünen, artağan

    Artımlı pirinç.


ILITMAK


[-i]
  • Ilık duruma getirmek

KIRMALI


[sıfat]
  • Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili

    Beyaz, kırmalı, fistolu bir gecelik giymiş, yalnız bir kızı düşünüyorum. - Nezihe Meriç


KIRILMA


[isim]
  • Kırılmak işi

    Ancak diyince şu bilmem ne kulübüyle bilmem ne kulübünün son maçlarındaki kafa, kol, bacak kırılmasından söz açacağımı sanmayınız. - Nazım Hikmet

[mecaz]
  • Yürürken salınma, nazlı yürüyüş
[fizik]
  • Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen ışının doğrultusunu değiştirmesi

    Gözlükleri pencerelerden yansıyan ışık kırılmalarıyla çevresine gökkuşağı renkleri saçıyor. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: kırılma noktası


KIRITMA


[isim]
  • Kırıtmak işi, cilve, işve

    O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel


KALITIM


[isim] [biyoloji]
  • Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları aracılığıyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset

    Bir ülkenin tarihsel varlığı, onun sahip olduğu ölçülemez bir değerler kalıtımıdır. - Melih Cevdet Anday

Birleşik Kelimeler: kalıtım bilimi