KIDEMLİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KIDEMLİLİK harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli KIDEMLİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIDEM9, DEMLİ8, DİLME8, DİLİM8, DİKME8, DİKİM8, DELİL7, DELİK7, DİLLİ7, DİLEK7, DİKEL7, EMLİK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, KEMİK6, MİLLİ6, MİLEL6, MEKİK6, MELİK6, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, KİLLİ5, KELİK5, KELLİ5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KİLLİ


[sıfat]
  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.


KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


EMLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emme döneminde olan çocuk

    Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu - Halk türküsü


İMLİK


[isim]
  • Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası

İLMİK


[isim]
  • İlmek (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilmik atmak


İLMEK


[isim]
  • Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik

    Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü

[-i]
  • Hafif bir düğüm yaparak bağlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iler tutar yeri olmamak (veya kalmamak)

[-e] [halk ağzında]
  • Değmek, dokunmak

İMLEK


[isim]
  • Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo

İKLİM (Kelime Kökeni: Arapça iḳlīm)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

[eskimiş]
  • Ülke, diyar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: iklim bilimi, ekvatoral iklim, karasal iklim, tropikal iklim, Akdeniz iklimi, çöl iklimi, dağ iklimi, deniz iklimi, kara iklimi, kutup iklimi, muson iklimi, okyanus iklimi, step iklimi, tundra iklimi


KİLİM (Kelime Kökeni: Farsça gilīm)


[isim]
  • Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma

    Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: kız kilimi, yol kilimi


KEMİK


[isim] [anatomi]
  • İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı

    Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Bu sert organdan yapılmış

    Kemik tarak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemiğine (veya kemiklerine) kadar
  • kemiğini kurutmak
  • kemik atmak
  • kemik gibi
  • kemiklerini kırmak
  • kemikleri sayılmak
  • kemikleri sızlamak

Birleşik Kelimeler: kemik bilimi, kemik doku, kemik erimesi, kemik rengi, kemik veremi, kemik yalayıcı, kemik zarı, kuru kemik, tırnaksı kemik, aşık kemiği, atlas kemiği, baldır kemiği, belkemiği, bel kemiği, çekiç kemiği, dirsek kemiği, diz kapağı kemiği, elmacık kemiği, göğüs kemiği, gözyaşı kemiği, incik kemiği, kalbur kemiği, kalça kemiği, kamış kemiği, karaca kemiği, kaval kemiği, kol kemiği, köprücük kemiği, kuyruk kemiği, kuyruk sokumu kemiği, kürek kemiği, lades kemiği, mercimek kemiği, oynak kemiği, ön kol kemiği, örs kemiği, pazı kemiği, saban kemiği, sağrı kemiği, tarak kemiği, tırnak kemiği, topuk kemiği, uyluk kemiği, üzengi kemiği, yılankemiği


MİLLİ


[sıfat]
  • Mil içeren
[sıfat]
  • Milletle ilgili, millete özgü, ulusal

    İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık. - Orhan Seyfi Orhon

Birleşik Kelimeler: millî değer, millî dil, millî eğitim, millî ekonomi, millî gelir, millî güvenlik, millî hüviyet, millî iktisat, millî irade, millî kimlik, millî marş, Millî Misak, millî mücadele, Millî Mücadele, millî müdafaa, millî park, millî savunma, millî takım, millî varlık, Misakımillî