KÖZLEŞMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KÖZLEŞMEK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli KÖZLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖZEME15, ÖZLEM15, ÖLMEZ15, KÖŞEK14, ÖLMEK12, EŞLEM9, EŞMEK9, EZMEK9, ELZEM9, MELEŞ9, MELEZ9, EŞLEK8, KEŞKE8, KELEŞ8, ŞELEK8, ŞEKEL8, EKLEM6, EKMEK6, ELMEK6, KELEM6, MELEK6, KELEK5


KELEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Olgunlaşmamış, ham kavun
[sıfat]
  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]
  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat] [argo]
  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak


EKLEM


[isim] [anatomi]
  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi


EKMEK


[isim]
  • Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek, nan, nanıaziz

    Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • İnsanı geçindirecek iş, kazanç

    Biz iyi kötü tiyatroya bağlamışız ekmeğimizi. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Yemek, aş

    Ekmeği bizde yiyelim mi? Allah ne verdiyse. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver
  • ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur
  • ekmeğinden etmek
  • ekmeğinden olmak
  • ekmeğine göz koymak (veya dikmek)
  • ekmeğine yağ sürmek
  • ekmeğini çıkarmak
  • ekmeğini eline almak
  • ekmeğini kana doğramak
  • ekmeğini kazanmak
  • ekmeğini taştan çıkarmak
  • ekmeğini yemek
  • ekmeğiyle oynamak
  • ekmek aslanın ağzında
  • ekmek çarpsın!
  • ekmek elden su gölden
  • ekmek istemez su istemez
  • ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır
  • ekmek öpmek
  • ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil

Birleşik Kelimeler: ekmek ağacı, ekmek ayvası, ekmek dolması, ekmek düşmanı, ekmek kadayıfı, ekmek kapısı, ekmek kavgası, ekmek kaygısı, ekmek kırıntısı, ekmek küfü, ekmek mayası, ekmek parası, ekmek tahtası, ekmek tatlısı, ekmek ufağı, ekmeği dizinde, etli ekmek, kuru ekmek, soğan ekmek, tahinli ekmek, tam ekmek, taş ekmek, tuz ekmek düşmanı, tuz ekmek hakkı, vişneli ekmek, zengin ekmek, arpa ekmeği, çarşı ekmeği, çavdar ekmeği, dürüm ekmeği, er ekmeği, ev ekmeği, glüten ekmeği, halk ekmeği, köy ekmeği, kuşekmeği, mısır ekmeği, sac ekmeği, tandır ekmeği, tava ekmeği, tost ekmeği, yufka ekmeği

[-i]
  • Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
[-e]
  • Serpmek

    Yemeğe biber ekmek.

[mecaz]
  • Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak

    Fesat tohumları ekenler kötü insanlardır.

[argo]
  • Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak

    Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler. - Haldun Taner

[argo]
  • Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek
[argo]
  • Yarışta geçmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eken biçer, konan göçer
  • ekip biçmek
  • ekmeden biçilmez
  • ekmediği yerden biter
  • ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını


ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))


[isim] [bilişim]
  • Elektronik posta

KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)


[isim] [halk ağzında]
  • Lahana

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem


MELEK (Kelime Kökeni: Arapça melek)


[isim] [din bilgisi]
  • Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
[mecaz]
  • Terbiyeli, uysal kimse

    Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melek gibi

Birleşik Kelimeler: melek otu


EŞLEK


[isim] [coğrafya]
  • Ekvator

Birleşik Kelimeler: gök eşleği


KEŞKE (Kelime Kökeni: Farsça kāşki)


[ünlem]
  • Dilek anlatan cümlelerin başına getirilerek `ne olurdu` anlamında özlem veya pişmanlık bildiren bir söz, bari, keşki

    Keşke vazifesi oralarda olsaydı! - Falih Rıfkı Atay


KELEŞ


[sıfat] [halk ağzında]
  • Yiğit, cesur, bahadır

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleş keleş sırıtmak


ŞELEK


[isim] [halk ağzında]
  • Sırtta taşınan yük

ŞEKEL (Kelime Kökeni: İngilizce shekel)


[isim]
  • İsrail para birimi

EŞLEM


[isim]
  • Kopya

EŞMEK


[-i]
  • Toprağı veya toprak gibi yumuşak bir şeyi biraz kazmak

    Bereket versin ateş koydu demin komşu kadın / Üşüyorsan eşiver mangalı, eş, eş de ısın - Mehmet Akif Ersoy

[mecaz]
  • Araştırmak, incelemek
[nesnesiz]
  • At hızlı gitmek

EZMEK


[-i]
  • Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

    Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. - Enis Behiç Koryürek

[nesnesiz]
  • Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

    Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

[mecaz]
  • Üzmek, sıkıntıya sokmak

    Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

    Bu yol hayvanı ezdi.

[mecaz]
  • Yenmek, sindirmek

    Düşmanı ezmek.

[argo]
  • Harcamak

    Paraları bir haftada ezerim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ez de suyunu iç
  • ezip büzmek

Birleşik Kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez


ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok gerekli, vazgeçilmez

    Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra